Muhtemelen sokaklarda yürür hatta alışveriş yaparsınız. | TED | ربما ستمشي عبر الشوارع أو حتى تذهب للتسوق |
Avrupa'daki gibi sokaklarda yapılan evlilik törenleri gibi yapabiliriz. | Open Subtitles | نحن يمكننا أن نحظى بزواج كبير وعرض عبر الشوارع كما يفعلون في أوروبا |
Saçımı çekip... sokaklarda koşmak istiyorum. | Open Subtitles | .. أريدأن أبعثرشعري. وأجري عبر الشوارع أصرخ |
Büyük iç savaşın ikinci yılında İrlanda tugayları sokaklarda yürüdüğünde .. | Open Subtitles | فى ثانى أعوام الحرب الأهلية العظيمة عندما سارت الفرق الأيرلندية عبر الشوارع |
Savaştan döndüğün günden beri, konrolden çıktın, sokaklarda çalıştın, adalet için umutsuzca yanılar aradın! | Open Subtitles | , منذ اليوم الذي رجعت بيه من الحرب , أنت كنت خارج السيطرة , تركض عبر الشوارع |
Fakat boş sokaklarda gitmek daima ürkütücü olmuştur. | Open Subtitles | لكنه دائمًا أمر مخيف، القيادة عبر الشوارع المهجورة. |
İsyan çıkan sokaklarda kesinlikle koşamazlar. | Open Subtitles | بالطبع ليسوا بصحة جيدة تكفي للجري عبر الشوارع خلال الشغب |
Saçımı çekip... sokaklarda koşmak istiyorum. | Open Subtitles | ... أريدأن أبعثرشعري وأجري عبر الشوارع أصرخ |
Helikopterin bir salağı sokaklarda kovaladığı? | Open Subtitles | مروحية تتبع فاشلاَ عبر الشوارع ؟ |
Bill Compton'a olan takıntından o kadar kör olmuşsun ki neredeyse sokaklarda "kurt adam tuzağı" diye bağırarak koşacak ve Bill'i ellerinde tutan kişileri alarma geçireceksin veya kendini öldürteceksin. | Open Subtitles | أنتِ جد عمياء بهوسك لـ(بيل كامبتن)، من المحتمل ركضك عبر الشوارع تصرخين "طعم للمستذئبين" |
Cesedi sokaklarda sürüklemek. | Open Subtitles | سحب جثّة عبر الشوارع. |