19 kutu Sentox gazını bulmakla meşgûller. | Open Subtitles | إنهم مشغولون في محاولة العثور على مكان الـ19 عبوة من غاز سنتوكس للأعصاب |
20 kutu RDX olması gerekiyordu. Sadece 17 tane var burada. | Open Subtitles | من المفترض أن يكون هنا 20 عبوة من المتفجرات، لكن هناك 17 فقط. |
Teröristlerin 19 kutu Sentox'u kontrol ettiklerine dair elimizde doğrulama var! | Open Subtitles | لدينا تأكيد أن الارهابيين لديهم 19 عبوة من هذا الغاز! |
Ceketinin cebinde bir kutu prezervatif var. | Open Subtitles | عبوة من الواقي الذكري في سترته |
Los Angeles'da bir yerlere yerleştirilmesi düşünülen 17 kutu sinir gazı var... ve onları bulmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | هناك 17 عبوة من غاز الأعصاب على وشك أن تنطلق في مكان ما بـ(لوس أنجلوس)، ونحن نحاول العثور عليهم |
Bu adam bir kutu biyolojik silahla beraber nasıl Starkwood'un dışına çıkabildi? | Open Subtitles | كيف تمكن هذا الرجل من الخروج من (ستاركوود) مع عبوة من السلاح البيولوجي؟ |
Bizim hedefimiz hâlâ 20 kutu RDX patlayıcılarıyla dışarıda. | Open Subtitles | {\pos(192,210)} وهدفنا مازال في الخارج مع 20 عبوة من متفجرات "آر.دي.أكس". |
Bunları kendinize anlatın, Bayan Raines... ama teröristlerin ellerinde 19 kutu Sentox sinir gazıyla... ortalarda olduğu gerçeği duruyor. | Open Subtitles | حسناً، إقنعي نفسكِ بهذا لو أردتِ Ms. Raines, but the يا مس (رينز)، ولكن الحقيقة المؤكدة هي أن هؤلاء الارهابيين لديهم 19 عبوة من غاز (سنتوكس) للأعصاب |