Daha önce imzaladığın köle sözleşmesinde yanında bir temsilcin bile vardı. | Open Subtitles | هذا عقد عبودية منذ سنتين وقبل أن تحصل حتى على وكيلة |
Burda size isim takarlar..köle isimleri. | Open Subtitles | هذا المنزل هذه الجدران وهذا السجن يعطونك إسماَ اسم عبودية .. |
Hepimiz ve herbirimiz üstün yaratıcılarımız tarafından.. köle olarak yetiştirildik. | Open Subtitles | كل واحد منا ولد في عبودية أعلى من صُناعنا. |
Şimdi, Lawrence bir ateist olduğunu düşünüyor, ama hâlâ dini bir dünya görüşünün kölesi. | TED | الآن، يظن لورنس نفسه ملحد، لكنه لا زال في عبودية النظرة الدينية. |
Eğer orda kölelik olmayacağına söz verirsem - ki bunun bittiğine saygılıyım - bu tutumum hükümetini ikna edecek mi? | Open Subtitles | اذا أعطيتك كلمتى انه لن يكون هناك عبودية اننى أرى ان هذه المؤسسة قد انتهت هل موقفى يؤثر على حكومتك ؟ |
"Esaretin İnsanı". | Open Subtitles | "Of Human Bondage" أسم لكتاب أي : (من عبودية الإنسان ) |
Bu seks köleliği değil. Kurbanları seri katillere satıyorlar. | Open Subtitles | انها ليست عبودية جنسية انهم يبيعون الضحايا للقتلة المتسلسلين |
Ve ben ölmek için hazırım. köleliğe boyun eğmektense, ölmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | كنا جاهزين للموت ، أما الموت أو العيش بلا عبودية |
Primta köleliktir. | Open Subtitles | البريمتا هي عبودية |
Atalarının Mısır'da kölelikten özgür kalmalarına şükretmek için. | Open Subtitles | ليشكروا الله لتحريره أجدادهم من عبودية المصريين. |
Vergi kaçakçılığı, bilgi sızdırma, köle çalıştırma ve savaş suçlarından aranıyor. | Open Subtitles | مطلوب للتهرّب من الضّريبة، التعامل الداخلي، عبودية مستخدم وجرائم حرب. |
Sokağın karşısında ise mutlu bir köle hayatı canlandırılıyor, 150 Güneyli siyahi oyuncu pamuk topluyorlar ve Eski Plantasyon adlı yeniden yaratılmış bir savaş öncesi alanda şarkı söyleyip Orta Çağ dansları sergiliyorlar. | TED | وعبر الشارع، نجد حياة عبودية سعيدة، حيث يظهر 150 مؤديًا من السود الجنوبيين، يجنون القطن، يغنون ويرقصون في عروض موسيقية أعيد صياغته للاستمالة قبل الحرب حيث يسمّى المزرعة القديمة. |
Gana'da çocuklar balık endüstirisinde kölelikten kurturuldu, çocuklar ailerine kavuştu, ve aileleriye birlikte köylerine geri dönüp economilerini tekrardan güçlendirdiler ki; böylece tamamen köle olmayacakları, bir duruma geldiler. | TED | أطفال تم إنقاذهم من عبودية صيد السمك في غانا، إجتمعوا مجددا بآبائهم، ومن ثم أخذوا مع آبائهم مجددا لقراهم ليعيدوا بناء ثبات إقتصادي لكي يصبح من غير الممكن استعبادهم مجددا، مطلقا غير قابلي الاستعباد. |
Seni eve bağlayacak ve daha sonra köle gibi olacaksın. | Open Subtitles | سوف تقنعك بالعمل من المنزل وهذه عبودية |
Ölü bir adama köle olmaktansa, soyumun tükenmesini tercih ederim. | Open Subtitles | أفضل أن أنقرض على عبودية رجل ميّت |
Uyuşturucu, silah kaçakçılığı, köle ticareti. | Open Subtitles | مخدّرات، تهريب أسلحة، عبودية |
Kaç tanesi zengin adamın kölesi için bacağını kaybedecek. | Open Subtitles | كم منهم ما زال يفقد ساقه لأجل عبودية الرجل الغني؟ |
Kaç tanesi zengin adamın kölesi için bacağını kaybedecek. | Open Subtitles | كم منهم ما زال يفقد ساقه لأجل عبودية الرجل الغني؟ |
Bir seks kölesi çetesinin ikinci adamı. | Open Subtitles | إنه الرجل الثاني في مخطط عبودية الجنس |
İspanyollara ait topraklarda kölelik yoktur. | Open Subtitles | في الأراضي التى ُغطت من قبل إسبانيا فليس هناك عبودية |
"Esaretin İnsanı" adında bir kitabı mı okumamı istiyorsun? | Open Subtitles | أتريدني أن أقرء كتاب يسمّى بــ ( من عبودية الإنسان ) |
Müslümanların köleliği. | Open Subtitles | ما يهمني هو عبودية المسلمين |
Uykuda köleliğe son! | Open Subtitles | لا مزيد من عبودية النوم. |
- Bu köleliktir! | Open Subtitles | وهذه ابنته انها عبودية |