Bizi kölesi yapmak isteyenlere sesizimizi yükseltmenin vakti geldi artık. | Open Subtitles | حان الوقت لنُخبر هؤلاء الذين يطمحون لجعلنا عبيدًا. |
Onların kölesi olmamızı isteyen kişiler tarafından sürümüz bölündü. | Open Subtitles | قطيعنا تفرّق من قبل أناس يردوننا أن نضحى عبيدًا لهم. |
Anlıyorum. İnsanlar olasılıkların kölesi olmuşlar. | Open Subtitles | فهمت، الناس أصبحوا عبيدًا للاحتمالات |
Aslında, damgalandıkları sırada köle değillerdi. | TED | حسنًا، الحقيقة لم يكونوا عبيدًا عندما وسموا. |
Kraliyet soyuna köle olmaları gerekmez artık. | Open Subtitles | لا داعي لأن تبقوا عبيدًا لسلالته الملكية |
Onunla anlaşma yapayım deme, adam kölesi yapmaya çalışıyor bizi. | Open Subtitles | لا تعقد أيّ صفقةٍ معهم لأننا سنُصبح عبيدًا لهم! |
Biz duygularımızın kölesi değiliz. | Open Subtitles | فنحن لسنا عبيدًا لمشاعرنا. |
Yunju onları kölesi yapmaya gitti. | Open Subtitles | (يونجو) لم يشغل باله إلّا جعلهم عبيدًا له. |
Becca, Vernon'un para kölesi olduğunu hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | (بيكا) ،جميُعنا نعرف بأن، (فيرنون ) كان عبيدًا للمال |
Birçok çocuk ailelerinin isteğiyle köle veya kötü kadın oluyor. | Open Subtitles | العديد من الأطفال يصبحون عبيدًا أو عاهرات برغبات والديهم. |
Ama onları biz kurtardık, Hephaistion, İran'da zaten köle olarak yaşıyorlardı. | Open Subtitles | لكننا حررناهم يا (هيفايستين) من بلاد فارس) حيث كان الجميع عبيدًا) |
Ama Birleşik Devletler ve Avrupa'ya götürüldüklerinde, köle olarak kullanılacaklarını belirten bir "S"le damgalanmışlardı. | TED | لكن كانوا قد وسموا ب"S" لتوضح أنهم في طريقهم ليصبحوا عبيدًا عندما جُلِبُوا إلى الولايات المتحدة وعندما جُلِبُوا إلى أوروبا |
Ama biz bugün burada köle olarak bulunmuyoruz. | Open Subtitles | لكننا لم نأت هنا عبيدًا |