Açık köprü ya da feribot bulana dek Hudson boyunca gideceğiz sonra Hudson nehrini geçip Connecticut'ın arka yollarından Boston'a kadar gideceğiz. | Open Subtitles | حتى نعثر على جسر أو عبّارة ثم سنعبر إلى هدسون و من ثم سأسلك الطرق الخلفية عبر ولاية كونكتيكت وصولاً إلى بوسطن |
Avustralyalı Back to Back bir zihinsel engelliler topluluğu. Onların harika gösterilerini New York'ta Staten Island feribot Terminali'nde sıkışık bir zamanda izledim. | TED | "باك تو باك" شركة أسترالية تضم أشخاص معاقين ذهنيا، شاهدت عرضهم في محطة عبّارة جزيرة "ستاتن" بنيويورك في ساعة الذروة |
Acele edersek sabahki feribota yetişebiliriz. | Open Subtitles | إذانُعجّلُ، نحن يُمْكِنُ أَنْ نَجْعلَ عبّارة الصباحَ. |
Rahat ol. Vakit çok geç. Son vapuru kaçırdın. | Open Subtitles | إهدأ، الوقت متأخر على الذهاب لأيّ مكان، لقد فاتتك آخر عبّارة |
Denizci gibi yaşamak isteseydin, ...Mersey Ferry için kaydını yaptırmaz mıydın? | Open Subtitles | ما دمت تريد حياة البحار لماذا لم توقّع للعمل على متن عبّارة ميرسي ؟ |
10 dakika içinde bir vapur kalkıyor. Binmiş olmanı öneririm. | Open Subtitles | هناك عبّارة ستُغادر بعد عشرةِ دقائق |
Merhaba, arabalı vapura bineceksiniz diye duydum. | Open Subtitles | يا، أَسْمعُ بأنّك تَذْهبُ على a عبّارة اللّيلة. |
Çünkü Feribotu kaçırdım. | Open Subtitles | لأنني فوّت عبّارة. |
Bir feribot İrlanda sularında alabora oldu | Open Subtitles | عبّارة غرقت فى البحر الايرلندى |
feribot bileti almıştı. | Open Subtitles | إستلم تذكرة عبّارة. |
Whittier'dan yola çıkıp Juneau'dan Seattle'a doğru giden bir feribot var. | Open Subtitles | (هناك عبّارة تغادر الى (سياتل (تمر من خلال (جينو) وتغادر من (ويتيير |
Staten Island feribot'unu seçtiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | "شكراً لركوبكم عبّارة "جزيرة ستاتن |
feribot'la Tierra del Fuego'ya, Arjantin'e. | Open Subtitles | ثم عبّارة تقلّنا الى (تييرا ديل فييغو) ثم عودة الى (الارجنتين) |
Bu genişlikte bir feribot, bin kişiyi taşıyabilir ayrıca... | Open Subtitles | عبّارة بهذا الحجم . . |
Sen misal, feribota bindin mi hiç, hanım? | Open Subtitles | المحل كان يعيقنا مثلاً، هل ركبتِ يا عزيزتي على متن عبّارة من قبل؟ |
Seni limana götürüp 7'deki feribota bindireceğim. | Open Subtitles | سآخذك للمرفئ و أضعك على متن عبّارة الساعة السابعة |
7'deki feribota binmezsen kafana kurşunu gömer, Çinli Chang'e de uzuvlarını doğratırım. | Open Subtitles | إن لم تكن على متن عبّارة الساعة السابعة سأضع رصاصةً في دماغك و أدع (تشانغ) الرجل الصيني |
Evet, buradayım. Konuştuğumuz üzere, saat iki vapuru. Neredesin? | Open Subtitles | نعم، وصلت، عبّارة الساعة الـ 2 كما اتفقنا أين أنت؟ |
Calais vapuru için yük vagonunda kaçak gidebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نستقل شاحنة من هناك للوصول إلى عبّارة (كالي) |
-Jules Ferry'mi? -Evet! | Open Subtitles | في عبّارة جولز نعم. |
10 dakika içinde bir vapur kalkıyor. | Open Subtitles | هناك عبّارة تغادر بعد عشر دقائق |