"عتبة الباب" - Translation from Arabic to Turkish

    • kapının
        
    • kapıya
        
    • kapıda
        
    • kapı önüne
        
    • merdivenlerde
        
    Ve birkaç adım sonra onları yılanın olduğu odanın kapısı açık olacak şekilde kapının önüne götürüyordu. TED ومن ثمّ عبر سلسلة من المراحل ينقلهم فيقفون على عتبة الباب المفتوح وينظرون إلى الداخل
    Çocuğun kapının önünde bulduğu çok tehlikeli jetpack'ten değil. Open Subtitles ليست عدة الطيران الخطرة للغايه الذي وجدها الفتى عند عتبة الباب
    - Gelecek 2 hafta boyunca, kapıya iki yarma dik. Open Subtitles لمدة أسبوعين فقط ولسلامتك قومي بوضع رجلان عند عتبة الباب
    Sizi kapıya kadar geçireyim, iyi şanslar. Open Subtitles حسناً يا حلوتي ، يجب علي أن أحملكِ عبر عتبة الباب من أجل الحظ الحسن
    Dün gece biri kapımı çaldı ve bakınca, kapıda Raymond'un olduğunu gördüm. Open Subtitles كان هناك أمس من يدق الباب ونظرت فوجدته ريموند أمام عتبة الباب
    Her kızın rüyası: Rodeo danası gibi balodaki eşinin kapı önüne atılması gibi. Open Subtitles أن يتم تركها من مواعدها لحفلة التخرج على عتبة الباب وكـ أنها في سوق الماشية
    Yetimhane merdivenlerde seni bu oyuncakla birlikte bulmuş. Open Subtitles ملجأ الأيتام وجدك على عتبة الباب مع هذا الشئ.
    İçeri girmenize izin vermezler. Ve vampirler kapının eşiğini geçemezler. Open Subtitles لن يدعوك للدخول، ولا يقدر أيّ مصّاص دماء على اجتياز عتبة الباب.
    Diş fırçamı ve kaynatma setimi kapının önüne bırakırsan, yarına alırım. Open Subtitles من فضلك اتركي فرشة اسناني وادوات تخمير البيرة علي عتبة الباب وسآخذهم غدا
    Ama kapının önünde çok korkmuş görünüyordu. Open Subtitles لكن عندما كان ، على عتبة الباب كان يبدو مذعوراً
    Biraz kapının kenarına dayansam, olur mu? Open Subtitles ما رايك أن أتكئ على عتبة الباب قليلاَ ؟
    Bunları kapının önüne bırakmışlar. Open Subtitles هذه كانت موضوعة أمام عتبة الباب.
    Evet.Striptizci 3 yıl bakmış bana sonra kapıya koymuş..bay Open Subtitles نعم. . رباني لمدة ثلاث سنوات ، وضعني على عتبة الباب.
    O tek kişilik bir ilişkiden sonra bebeği kapıya bırakarak onu terketti. Open Subtitles لقد انفصلوا بعد قضاء ليلة واحدة سوياً ثم تركت لنا الطفلة على عتبة الباب
    Akıl ve vücutlarımız sonsuzlukta birleştiğinde ve sonsuzluk da kapıya dayandığında vücudu serbest bırakmaya ve paylaşıp, bir şeyler denemeye bir davettir bu. Open Subtitles عقلا وروحا وجسدا . وعندما يتشاركان العقل والروح للأبد وعدما تصبح نهاية هذا الأمر على عتبة الباب ، هذا يعني
    O günden beri, herkese silahlarını kapıda bıraktırıyorum. Open Subtitles قاموا بإطلاق النار على زميلنا الضابط ومنذ ذلك الوقت, كنت أطلب من كل شخص أن يتفقد سلاحه وهو عند عتبة الباب
    Vov, kapıda bir sarılmayla kalır. Open Subtitles هذا الرجل سيحصل على عناق عند عتبة الباب
    Bak, kapıda ne buldum. Open Subtitles انظروا ماذا وجدت عند عتبة الباب
    Hadi ama, tam kapı önüne sıçacağım. Open Subtitles هيا, سأتغوط على عتبة الباب الآن
    36 yıl önce kapı önüne koyduğun... Open Subtitles منذ 36 عاماً تركتني على عتبة الباب
    Bir çekici ayarlayana kadar merdivenlerde oturabilirim. Open Subtitles أعتقد أنّي سأنتظر عند عتبة الباب. حتى تحضر شاحنة السحب.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more