Ben keçi peyniri ve biberli, yumurta akından yapılmış omlet alayım lütfen. | Open Subtitles | نعم. أنا سَيكونُ عِنْدي القلبَ صحّيَ عجة البيض بجبنِ العنزةِ وفلافل، رجاءً. |
Yumurtayı kırmadan, omlet yapılamaz. | Open Subtitles | لكن هكذا الحياة، لا يمكنك أن تعد عجة دون أن تكسر بيضة |
Çok yakında sana omlet yapmak için yumurtaları kırmak zorunda olduğun zırvasını da öğretecektir. | Open Subtitles | قريباً سوف يخدعك بكلامه المبتذل ذاك عن كسر البيض لتحضير عجة البيض ألا تدرك ذلك؟ |
İspanyol omleti, kavrulmuş pirinç, bir kahve ve portakal suyu. | Open Subtitles | سوف يكون لي عجة الاسبانية، البني التجزئة، المزيد من القهوة وعصير البرتقال. |
Annem frittata pişirdiğini sana söylememi istedi. | Open Subtitles | طلبت مني أمي إبلاغك بأنها تحضر عجة الخضروات |
Bir kaç yumurta kırmadan omlet yapamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تحضر عجة بيض دون أن تكسر البعض من البيض |
Patatesli omlet tadında olmadıklarına emin misin? | Open Subtitles | انت متأكد ان طعمهم لا يشبه عجة البطاطا؟ |
Sana banyo hazırlar ve kendimize harika bir omlet yaparım. | Open Subtitles | سأعد لك حمام ساحن .. ثم نتناول عجة مثيرة |
İnsanların Evimize Attığı Yumurtalardan omlet Yaptım. | Open Subtitles | صنعت لك عجة من البيض الذي رماه الناس على بيتنا |
Yumurtanın akıyla omlet, sebzeli gözleme ve tereyağı gibi gözükmesine rağmen öyle olmayan bir şey. | Open Subtitles | عجة بياض البيض فطائر متعددة الحبوب وشيء يبدو مثل الزبدة لكنه ليس زبدة بطريقة ما |
Sadece yağda kızart. Zeytinyağı omlet gibi özel yemekler içindir. | Open Subtitles | زيت الزيتون مخصص للوجبات المميزة مثل عجة البيض. |
- Şimdilik. Ama yumurcak kırmadan omlet yapamazsın. | Open Subtitles | لحد الآن، لكن لا يمكننا إعداد عجة دون كسر بعض الأرجل. |
Selam, ben Chef Dave, bugün sizin için bir omlet yapacağım. | Open Subtitles | مرحبا , انا الشيف ديف , وأنا ستعمل جعل عجة لك اليوم. |
Bugün, üç yumurtalı omlet yapacağız.. | Open Subtitles | اليوم نحن ستعمل جعل لمدة ثلاثة عجة البيض. |
Sanırım bu kadar omlet yeterli. | Open Subtitles | أعتقد أن لدينا ما يكفي من لدينا اليوم عجة البيض. |
omlet yapmak istiyorsan, birkaç yumurta kıracaksın. | Open Subtitles | لكي تعد عجة البيض لابد أن تكسر بضع بيضات |
Hastalıklı sığır burnu omlet, üstüne karafatma bulamacı ve fare jölesi alayım. | Open Subtitles | دعني آخذ عجة أنف الغزال بالدمامل مع عجينة الصراصير و جيلي الفئران و مع بياض البيض |
Yumurta çakma, yumurta omleti, yumurta çorbası. Yumurta çorbası! | Open Subtitles | بيض مضروب وبيض عجة وبيض شوربة شوربة من البيض |
Elektrikli süpürge ve sünger ile orta pişmiş batı omleti yapıyorum. | Open Subtitles | أقوم بصنع عجة البيض الغربية المتواضعة عن طريق المكنسة الكهربائية |
Ben az mantarlı omleti öyle çok severim ki. Rüya gibi. | Open Subtitles | ما أحبه حقاً عجة بلغارية وقطع صغيره من الفطر بداخلها |
VEKİL HORACE WILCOX 1933'den beri gelecek adamınız Sarsıntı o kadar kötü ki, bütün omletlerim frittata oldu. | Open Subtitles | الإهتزازات شديدة لدرجة أن كل عجة أصنعها تتحول إلى بيض مخفوق |
Yoksa, yaptığın şey omlete döner. | Open Subtitles | خلاف ذلك، فستكون النتيجة مجرد عجة |
Buraya gelmemin nedeni sabah bana yaptığı omletin yarı pişmiş olması. | Open Subtitles | لقد جئت إلى هنا لأن عجة قالت انها قدمت لي هذا الصباح وكان نصف assed. |
Görünüşe göre senin şekerlemeli omletini yiyemiyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنه لا يمكنني أكل عجة الحلوى الهلامية |
Akbaba yumurtalarından yaptığım omletlerde biraz tasarrufa gidebilirim. | Open Subtitles | فقط سأمنع نفسي من أكل عجة بيض نسر الكندور |