"عجوزه" - Translation from Arabic to Turkish

• yaşlı

Çünkü delkanlı, kullandığın kelimeler yaşlı kadınlarınki gibi boş ve anlamsız.
السبب، ايها الصبي، لان كلماتك وضيعه وغير متزن كإمرأة عجوزه

yaşlı kadın büyükannemin çocukluğundan beri burada.
توجد امرأة عجوزه هنا عندما كانت جدتي صبيه

Bak, önümüzdeki 2 saat boyunca burada oturmak zorundayım ve gerçekten yaşlı kel bir bayanla konuşasım yok.
انظري, سوف أجلس هنا لمدة ساعتين و لا اشعر انني سأتحدث مع سيدة عجوزه رأسها أصلع

Veya çok yaşlı ve hasta bir balık bulup beklerim.
عليك ان تقتل شيء او يمكنني ان اجد سمكه عجوزه ضعيفه-

yaşlı kemikler, yaşlı yüz, yaşlı bir adam.
عظام عجوزه ووجه عجوز ورجل عجوز

Bu yaşlı kadına bir iyilik yapar mısın Francis?
فرانك كيف تعامل امراءة عجوزه فى سن ال80

Sen yaşlı ve çocuksuzsun. Fakir ve lanetli.
وانتِ عجوزه وبلا اطفال وفقيره وملعونه

Sen kime yaşlı diyorsun?
على مين بتقول سيده عجوزه ؟

yaşlı görünüyorsun, Milena.
انتى تبدين عجوزه يا"ميلينا"