"عجيبة" - Translation from Arabic to Turkish

    • tuhaf
        
    • garip
        
    • Wonder
        
    • acayip
        
    • olağanüstü
        
    • inanılmaz bir
        
    Lordum, yüzün tıpkı bir kitap gibi tuhaf şeyler bulabilir o yüzü okuyanlar. Open Subtitles إن وجهك يا مولاي كتاب مفتوح يمكن أن تقرأ الناس فيه أموراً عجيبة
    Yeni besinleri, değişik yuvaları, tuhaf baş ve bedenleri denediler. TED جربوا طعاماً جديداً، ومنازل مختلفة، ورؤساً غريبة وأجسام عجيبة.
    Bir sürü, garip, korkunç ses... Open Subtitles الكثير من الأشياء الأخرى . أصوات غريبة عجيبة
    Olanları dinledik, garip şeylerdi duyduklarımız. Open Subtitles نظل يقظاتٍ ، وننصت فنسمع أصواتاً عجيبة غريبة
    Ne de güzel düşündün öyle, Wonder Woman ama bence ruhlar bu sefer bir istisna yapacaklardır ki biz de katili yakalayabilelim, tamam? Open Subtitles هذا رائع ظننت انها إمرأة عجيبة لكن اظن ان الأرواح ستقوم بإستثناء حتى نمسكَ بالقاتل؟
    Morty Purvis, sekizinci sınıftaki çocuk, tuhaf giysiler giyen.. ...ve korkunç kolanyalar süren tek çocuk. Open Subtitles مورتي بروفس , يرتدي ملابس غريبة وتقليعات عجيبة
    - İnsanlar buz okyanusundan ve tuhaf adalardan bahsediyor Open Subtitles البشر، تحدثوا عن محيطات مجمدة و جزر عجيبة.
    Ve bize, yabancı bir dünyaya bakış atma imkanı verdiler. Hiç görmediğimiz bir dünya dolusu tuhaf dinozora. Open Subtitles و أعطتنا لمحة خلابة عن عالمٍ غريب، عالمٍ مليء بـديناصوراتٍ عجيبة لم نشاهدها قبلاً
    Sanki başka dünyaya aitmiş gibi görünen tuhaf canlılar ortaya çıkıyor. Open Subtitles تظهر مخلوقات عجيبة كما لو كانت من المجهول
    Yaşadığımız onca şeyden sonra dışarıda bir ton tuhaf şeyin olduğunu hepimiz biliyoruz. Open Subtitles إسمعي، بعد كل ما عانيناه، كلتانا تعلم أن هناك أشياء عجيبة للغاية في العالم من حولنا.
    O kadar tuhaf hikayeler duyuyorsunuz ki inanamıyorsunuz. Open Subtitles هُناك قصص عجيبة. أشياء من الصعب تصديقها.
    Bazen hayli garip şeyler düşünüyorsun, fıstığım. Open Subtitles انت تفكرين في اشياء عجيبة تقولينها أحيانا، يا فستقتي
    O senin için çıktı. Şükran duygularını göstermekte garip bir yol izliyorsun. Open Subtitles لقد تحدته من اجلك لديك طريقة عجيبة لأظهار الأمتنان
    O senin için çıktı. Şükran duygularını göstermekte garip bir yol izliyorsun. Open Subtitles لقد تحدته من اجلك لديك طريقة عجيبة لأظهار الأمتنان
    garip bir davranışta bulunursan bir hafta boyunca yemek yok, anlaşıldı mı? Open Subtitles أي تصرفات عجيبة أي تصرفات على الإطلاق وسأحرمك من الغذاء لأسبوع
    Annem garip bir şekilde beni dünyadaki en akıllı aptal gibi hissettiriyordu. Open Subtitles كان لأمي طريقة عجيبة .... لتدفعني للإحساس بأنني أذكى الأغبياء في العالم
    "Wonder Years"ı andırıyor. Open Subtitles إنها سنين عجيبة للغاية.
    Kesinlikle Wonder Woman. Open Subtitles بالتأكيد إمرأة عجيبة
    acayip bir andı ve ben sanki bir anda pelteye dönüşmüştüm ve duygularımın boşaldığını hissettim. Open Subtitles وقد كانت لحظة عجيبة انا فقط وشعرت انني قد تحولت لشيئ هلامي
    AA: Ne zaman babalarının projelerinden sıkılsalar, olağanüstü bir uçak icat ettiler. TED أ أ : عندما شعروا بالملل من مشاريع والدهم ، قاموا باختراع طائرة عجيبة من صنعهم.
    Yani aramızda inanılmaz bir elektrik olduğu için seninle daha fazla vakit geçirmek adına kendi parmağımı kırdığımı söylüyorsun. Open Subtitles اذاً قمت بكسر اصبعي عمداً كي استطيع ان اقضي وقتاً مطولاً معك لأن بيننا كيمياء عجيبة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more