Diyeceğim o ki, burada keşfedebileceğimiz sınırsız sayıda dünya olacak. | TED | فالحقيقة سيكون لدينا عدد غير محدود من العوالم يمكن أن تكتشف هنا، الان سنذهب إلى المستقبل، |
Arazinin güneydoğusunda bilinmeyen sayıda barikatlı çatışma var. | Open Subtitles | لدينا عدد غير معروف محصن داخل الجزء الجنوبى الشرقى من الأبنيه. |
Bölgede bilinmeyen sayıda silahlı ve görünüşe göre saldırgan uzaylılar var. | Open Subtitles | جيد , لدينا عدد غير محدد من المسلحين فيما يبدوا فضائين عدائيين فى المنطقه |
Dolayısıyla, değişik boyutlardaki sonsuzlukların Sayısı sonsuzdur. | TED | وأيضاً، يوجد عدد غير منته من النهايات بأحجام مختلفة. |
Sayısı bilinmeyen teröristler bir numaralı kuleyi ele geçirdiler ve rehineleri öldürmekle tehdit ediyorlar. | Open Subtitles | عدد غير معروف وقد اتخذت على مدى عدد الإرهابيين برج واحد ، وانهم يهددون بقتل الرهائن. |
"Kolay olan, hükümetin, yasal bir tarzda, yanlış bilgi yaymasını gerektiren sonsuz sayıda gerekçe hayal etmektir. | Open Subtitles | أنه من السهل تخيل عدد غير نهائى من الحالات حيث قامت الحكومة بإعلان معلومات مزورة |
Dinleyicilerimize, şu an adada mahsur kalan belirsiz sayıda insan olduğunu hatırlatmak istiyoruz ve dualarımız hepsinin kurtulması yönünde. | Open Subtitles | نود أن نذكر مستمعينا أنه لا يزال هناك عدد غير معروف من الناجين المحاصرين فى الجزيرة وقلوبنا وصلواتنا معهم هناك |
Pekâlâ, bilinmeyen sayıda düşmanın olduğu bir mesken. | Open Subtitles | حسنا.هذا المكان المغلق مع عدد غير معروف من الاعداء. |
Ofisimiz alışılmadık sayıda ve alışılmadık çapta insanlara sahip. | Open Subtitles | مكتبنا لديه عدد غير اعتيادي كبير من عدد كبير غير اعتيادي من الناس |
Anormal sayıda kötü şey atlattık. | Open Subtitles | لقد نجونا من عدد غير عادي من الأمور السيئة حقًا. |
Kuantum mekaniği sınırsız sayıda evren olduğunu farzediyor ki bu da bu konuşmayı yapan benden ve beni dinleyen senden sonsuz sayıda var demek oluyor. | Open Subtitles | ميكانيكا الكم نظريته أن هناك عدد غير محدود من الأكوان، مما يعني ان هناك جعل هذا الحديث كمية فوضي لا حصر لها |
Bir sürü düğmeli ceket ve az sayıda erkek. | Open Subtitles | الكثير من اللباس المدرسي الرسمي عدد غير كافي من الفتيان. |
Buna rağmen, sadece birkaç örnek görüyoruz ve bu nedenle bizim teleskop ölçümlerimiz ile tam olarak tutarlı sonsuz sayıda olası resim var. | TED | ولكننا نقدر أن نرى بعض النماذج ولهذا السبب يوجد عدد غير محدود من الصور المحتملة التي يمكن أن تكون متوافقة تمامًا مع قياسات التليسكوبات لدينا. |
Teleskobumuzun ölçümlerini mükemmel şekilde açıklayan sonsuz sayıda resim olduğundan bir şekilde bunların arasından seçim yapmak zorundayız.. | TED | بما أنه يوجد عدد غير محدود من الصور الممكنة التي يمكن أن تشرح بامتياز قياسات التيليسكوبات، إلا أننا يجب أن نختار من بينها بطريقة ما. |
Eşkıyalık, çok sayıda postane soygunu... | Open Subtitles | ...قطع الطريق, .... سرقة عدد غير محدد من مكاتب البريد |
Sahil güvenlik, LA'ın 200km² batısında... iki düzine şilep ve değişik bayraklı gemiler saymış, artı bilinmeyen sayıda balıkçı ve gezinti aracı. | Open Subtitles | في الاميال الثمانين المربعة خارج ميناء لوس انجلوس حسب لنا خفر السواحل 24 شاحنة من مختلف البلدان بالاضافة الى عدد غير مسجل من سفن الصيد او اليخوت |
Son zamanlarda, alışılmamış sayıda yabancı, tarafımdan sağlanan tekne ile Plum'a geldi. | Open Subtitles | كما ترى عدد غير عادي من الغرباء يرسون على "بلوم" في الأسابيع الماضية من زوارق حصلوا عليها مني |
Ağır silahlı, Sayısı belirsiz gerillalar madeni ele geçirdi. | Open Subtitles | عدد غير معروف من المليشيات المدججين بالسلاح أستولوا على المنجم. |
Sayısı bilinmeyen psikopatlara akıl hocalığı etti. | Open Subtitles | لقد قام بتوجيهَ وأرشاد عدد غير معلوم من المضطربين عقلياً |
İnsanların ruhlarının sınırlı bir Sayısı vardır. | Open Subtitles | أن هناك عدد غير محدود من الأوعية للأرواح البشريّة |
50 yıl süren silahlı iç çatışmaların sonucu olan ülke topraklarına döşenmiş Sayısı belirlenemeyen miktarda kara mayını var ve Kolombiya nüfusunun üçte biri bundan etkileniyor. | TED | نتيجة 50 عام من الصراع الداخلي المسلّح، لدينا عدد غير معلوم من الألغام الأرضية مدفونة في كل أنحاء المناطق الريفية، تؤثر على حياة أكثر من ثلث سكان كولومبيا. |