Orada hiçbir şey olmadığına emininim. Kamera yok, hiçbir şey yok. | Open Subtitles | وتأكدت من عدم وجود شيء بها لا كاميرات ولا أي شيء |
Demek istediğim, kitapta bize yardım edecek hiçbir şey olmadığı gerçeği dışında belki de bu sefer peşini bırakmamız gerekiyor. | Open Subtitles | أعني، من واقعة عدم وجود شيء في الكتاب يساعدنا، ربما يجب أن نترك الشياطين لوحدهم |
Belki hiçbir şey olmaması iyi haberdir. | Open Subtitles | حسناً، ربما عدم وجود شيء لهو لأخبارٍ طيبة |
Geçitle alakalı hiçbir şey kalmamış gibi duruyor. | Open Subtitles | يبدو من غير المرجح عدم وجود شيء له علاقة بالبوابة هنا. |
Orada bulunacak hiçbir şey kalmadığını sanıyorum. | Open Subtitles | كنتُ أفترض عدم وجود شيء هناك أليس كذلك ؟ |
Evet, daha çok, hiçbir şey söylemeye gerek yok sessizliği gibi. | Open Subtitles | أجل ، إنه صمت ناتج عن عدم وجود شيء يقال |
Yaşına göre, sırada bekleyip de hiçbir şey yiyemediğimiz günleri hatırlıyordur. | Open Subtitles | إنهبالغٌبمايكفيليتذكر... عدم وجود شيء للانتظار في الصف من أجله... |