O dönemde halk düşmanı olarak ömür boyu gulaglara gönderilen yahudilerin çocuğunu nasıl bir kader beliyordu. | Open Subtitles | ماذا كان مصير الفتاة الأبنة اليهودية ، عدوة الدولة، المدانة إلى معسكرات العمل مدى الحياة؟ |
Fitz söz konusu oldu mu Mellie'nin en büyük düşmanı kendisi. | Open Subtitles | دع ميللي تفعل ما يمكن أن تفعله ميللي. فيما يخص فيتز، فميللي عدوة نفسها. |
Benim için Muhabir Sung Cha Ok ailemizin düşmanı değil In Ha'nın annesiydi. | Open Subtitles | بالنسبة لي المراسلة سونغ تشا اوك لم تكن عدوة عائلتنا لكنها كانت والدة إن ها |
Korkarım Kötü Kalpli Cadı sana düşman oldu. | Open Subtitles | أنا آسفة، لقد أصبحتِ عدوة لساحرة الغرب الشريرة |
Gerçek bir maymun aynadaki yansımasını düşman sanarak saldırırdı. | Open Subtitles | لو كنا قرد حقيقى لهاجم الإنعكاس معتقداً انه عدوة |
Portekiz İngiltere'nin düşmanıdır ve İngiliz gemileri Queimada Limanı'nda olmasalardı Portekizliler şimdiden geri gelmiş olurlardı. | Open Subtitles | البرتغال هي عدوة انكلترا واذا لم ترس السفن الانكليزية في ميناء كيمادا البرتغاليون سيكونون بالفعل قد عادوا |
Vücudunu dolaşan bir enfeksiyon var. Sebebi muhtemelen beceriksizce yapılan kısırlaştırma ameliyatın. | Open Subtitles | هناكَ عدوة تسير في جسدك على الأغلب بسبب عملية إستئصال رحم فاشلة |
Biliyorum, ben fevriyim, ve kendimin en kötü düşmanı olabilirim, ama senin en kötü düşmanın olmak istemiyorum. | Open Subtitles | اعرف بأني متهوره وبأستطاعتي ان اكون عدوة نفسي اللدوده ولكن لاريد ان اكون الد اعدائك |
İsrail'in düşmanı olan Firavun'un dostu olduğum için, ...buraya seni öldürmek amacıyla gelmiştim. | Open Subtitles | لأننى كنت صديقة لفرعون و عدوة ل " إسرائيل" و قد جئت إلى هنا من منطلق الكراهية لكى أدمرك |
İsobel'in baş düşmanı bir düşesti: Gertrude. | Open Subtitles | كانت عدوة إيزوبيل دوقة تدعى غيرترود |
Bu Gu Jun Pyo'nun can düşmanı, Mucize Kız değil mi? | Open Subtitles | أليست عدوة غوجونبيو؟ المرأة الخارقة؟ |
Kendimi, ömrüm boyunca kuzenlerimin düşmanı olarak ilan etmiş olacağım. | Open Subtitles | سأعلن نفسى بأنى عدوة أبنه عمي للنهاية. |
Bu piliç bir numaralı halk düşmanı. | Open Subtitles | هذه الجميلة هي عدوة الشعب الاولى |
İnsanlığın düşmanı olabilir mi diyorsun yani? | Open Subtitles | أتقصد أنها ربما تكون عدوة للبشرية؟ |
Birden bire bir numaralı halk düşmanı olmuştum. | Open Subtitles | فجأة أصبحت عدوة الشعب الأولى |
Yeni kıdemli ortağımızı kendine kalıcı düşman yapmak yerine onunla bağ kurma imkanın var. | Open Subtitles | حصلتَ على فرصة لتوطّد علاقتك مع شريكتنا الأولى الجديدة أو أن تجعلها عدوة لك |
Bölgedeki düşman aktivitesi tamamen kesiliyor. | Open Subtitles | نشاط عدوة فى القطاع القديم أنخفض للا شئ |
Tatlım, düşman falan değildi gayet kibardı. | Open Subtitles | عزيزي لم تكن عدوة لقد كانت لطيفة |
Polisi kötülüğe karşı savaşımda düşman değil müttefikim olarak görüyorum. | Open Subtitles | أعتبر الشرطة حليفة لي، لا عدوة |
İki şişe kırmızı şarabım bir dolu CD'im, ve yatak odasında mumlarım var çünkü lamba seksin düşmanıdır. | Open Subtitles | لدي زجاجتين من النبيذ الأحمر وإستوانطتين وشموع لغرفة النوم لأن الإضاءة عدوة العلاقات الجسدية |
Galiba sapığın biri onu parkta bayıltmış ve kulağında enfeksiyon oluşturmuş. | Open Subtitles | يبدو بأن مجنون سحبه الى الحديقة، و نقل له عدوة سيئة في اذنه. |
Gerçek olan şey, Amelia Hayes ABD'nin bir düşmanıydı. | Open Subtitles | حقيقة "إيميليا هايز" كانت عدوة للولايات المتحدة |