"عدوتنا" - Translation from Arabic to Turkish

• düşmanımız
• düşmanımızı
• düşmanımızın

Fransızların düşmanımız olduğunu söylememe gerek yok, sanırım.
هذا سيكون كافياً ليذكركم جميعاً بأن فرنسا عدوتنا

- Fransa'nın düşmanımız olduğunu hatırlamanıza yeter.
هذا سيكون كافياً ليذكركم جميعاً بأن فرنسا عدوتنا

Konumuz Güneş'imizin birgün nasıl düşmanımız olacağı ile ilgili.
ولكن هذه القصة تتحدث عن اليوم الذي ستصبح فيه الشمس عدوتنا

İstediğini yapmak için çekinme. Ama bu seni bizim düşmanımız yapar.
كوني حرة بما تريدين فعله ولكن هذا سيجعل منك عدوتنا

Sana bir şey teklif etmeye geldim ortak düşmanımızı yok etmek.
أتيتُ لأعرض عليك ِ شيء... تدمير عدوتنا المشتركه,

Daha önce defalarca yaptığın gibi beni kurtarmaya gelirsen bu sadece düşmanımızın kızıma bir adım daha yaklaşmasına sebep olacak.
إن جئت لنجدتي كما فعلت كثيرًا قبلًا، لأن ذلك لن يخدم إلا عدوتنا

Anlaşma imzalanana kadar imparatorluk düşmanımız.
تبقى الإمبراطورية عدوتنا حتى توقيع المعاهدة

- Karı bizden beter çıktı. - Aynen, artık düşmanımız o.
ـ إنها أسوأ منا ـ أجل، إنها عدوتنا الآن

Onu düşmanımız haline getirmek bizim için çok kolaydı.
كان من السهل علينا ان نجعلها هي عدوتنا

Eğer onu müttefikimiz yapmazsak düşmanımız olarak kalacaktır.
ما لم نتحالف معها، فستظل عدوتنا.

Güneş tanrısı düşmanımız Truva'nın koruyucusudur.
-ان اله الشمس يرعى طروادة عدوتنا

Euphemia bizim düşmanımız!
لقد أصبحت يوفي عدوتنا

Yani bizim de düşmanımız.
مما يجعلها عدوتنا

Evet, o bizim düşmanımız.
أجل، إنها عدوتنا

Hayır, hâlâ daha düşmanımız.
لا هي مازالت عدوتنا

düşmanımız Mona, hatırladın mı?
مونا عدوتنا أتتذكرين ؟

Ablam bizim kurbanımızdı, düşmanımız değil.
كانت ضحيتنا وليس عدوتنا

Ve siz ikiniz birbirinizin boğazına saldırırken... - ...düşmanımızı alt edemeyiz.
لا يمكننا دحر عدوتنا ما دمتما تتناحران.

düşmanımızı öldürüp onu kurban verelim diyorum.
أقترح أن نقتل عدوتنا ونضحي بها، ثم يمكنني الاستقواء بطاقة موت (الجوفا)

Marcel şehri biliyor. O düşmanımızın düşmanı.
(مارسل) عليم بالمدينة، وإنه عدوّ عدوتنا.