Henry dostummuş gibi davrandı, ama ilk baş düşmanım çıktı. | Open Subtitles | هنري تظاهر أنه صديقي لكن تبين أنه كان عدوي اللدود الأول |
Neyse, baş düşmanım Bart Simpson ve umurumda olmayan kardeşi Lisa. | Open Subtitles | إذاً ، أوليس هذا عدوي اللدود (بارت سمبسون) وأخته (ليسا) ، التي بالكاد أبالي بأمرها |
O senin baş düşmanın değil, biliyorsun. | Open Subtitles | ويرى غرفة لا يوجد فيها شيء سوى الكراسي إنه ليس عدوي اللدود |
Sultanın oğlu olarak baş düşmanın merkezine doğru bir yolculuğa çıkmak üzereyim. | Open Subtitles | انا على وشك الذهاب في رحلة الى وكر عدوي اللدود |
Glee kulübünden vazgeçti ve başka bir okula geçti yani Will Schuester artık can düşmanım değil. | Open Subtitles | لقد سلم نادي جلي و أنتقل إلى مدرسة أخرى بعد كل شيء الذي يعني بأن ويل شوستر لم يعد عدوي اللدود |
Ama elinde can düşmanım Jay G'ye karşı kullanabileceğimiz bir şey var mı? | Open Subtitles | نستطيع استعماله ضد عدوي اللدود جاي جي؟ |
Benim en büyük düşmanım olduğunu ve istediğim tek şeyin onun yok olması olduğunu mu? | Open Subtitles | -انها عدوي اللدود الذي اريد تدميره ؟ |
Hançer parladı ve sonra parçalandı onlar dokunduğu zaman bu demek ki Lionel veya Lex benim en büyük düşmanım. | Open Subtitles | النصل توهج ثم تحلحل وإختفى ...بعد أن لمسوه مباشرة (وهذا يعني أن (ليونيل) أو (ليكس... أحدهما هو عدوي اللدود |
Leonard yukarıda, baş düşmanımla birlikte. | Open Subtitles | ليونارد في الطابق العلوي الآن مع عدوي اللدود |
Bobby Flay artık baş düşmanım olmuştur. | Open Subtitles | (بوبي فلاي) عدوي اللدود الآن |
Davros benim en büyük düşmanım. | Open Subtitles | -دافروس هو عدوي اللدود |
Bu da demektir ki, baş düşmanımla bir kez daha yüzleşmek zorundayım. | Open Subtitles | ممَّا يعني, أنَّه يجبُ عليَّ أن أتنافس ...مرةّ أخرى مع عدوي اللدود |