"عذاباً" - Translation from Arabic to Turkish

    • işkence
        
    • işkenceydi
        
    Niçin onu beklerken kendime işkence ediyorum? Open Subtitles لماذا الإنتظار لم يعد مصدر عذاباً كما كان ؟
    Bir düğüne yalnız gitmenin işkence olduğunu bilirsin. Open Subtitles كما تعلم ان الذهاب إلى الزفاف وحيداً يعتبر عذاباً
    Beni çok mutlu ettin. Ama önümüzdeki iki hafta tam bir işkence olacak. Open Subtitles جعلتِني في منتهى السعادة لكنْ سيكون الأسبوعان القادمان عذاباً
    Çimlerimi kazmasını izlemek işkenceydi. Open Subtitles لقد كان عذاباً رؤيته يحفر في عشبي.
    Bir işkenceydi. Open Subtitles كان عذاباً
    Bu böcekler işkence, ama bu dertlerinin en küçüğü. Open Subtitles ،ربما تكون الحشرات عذاباً لكنها أقل مخاوفهم
    Beni çok mutlu ettin. Ama önümüzdeki iki hafta tam bir işkence olacak. Open Subtitles جعلتِني في منتهى السعادة لكنْ سيكون الأسبوعان القادمان عذاباً
    Şu son 24 saat resmen işkence gibiydi. Open Subtitles كانت الـ 24 ساعة الماضية عذاباً.
    Burada geçirdiğim her saniye bir işkence gibi. Open Subtitles كل دقيقة أقضيها هنا تصير عذاباً
    Elin kolun bağlı olmak işkence gibiydi. Open Subtitles عدم قدرتنا على العمل كان عذاباً
    Öldüğüm zaman, Gardiyan sonsuza kadar işkence göreceğimi söyledi. Open Subtitles حينما أموت سيحرص (الصائن) على أنّ أعاني عذاباً أبدّ الدّهر.
    Aslında Crowley konumuz tam olarak bu. Kimse senin kadar büyük bir işkence görmeyecek. Open Subtitles في الواقع يا (كراولي) ، هذا هو بيت القصد لن يعرف أحد عذاباً أكثر منك
    Francis, bu yıl işkence gibiydi ve bu skandal yüzünden değil olanlara sensiz katlanmak zorunda olmam yüzünden. Open Subtitles يجب علي قولها (فرانسيس)، هذا العام كان عذاباً وليس بسبب الفضيحة
    Ayrılığımızın nasıl bir işkence olduğunu bilemezsin. Open Subtitles كان انفصالنا عذاباً مبرحاً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more