Ancak dostlarımızı öldürünceye kadar işkence eden bu insanları sevemiyorum. | Open Subtitles | لكنني لا أشعر بالمحبة تجاه من عذبوا أصدقائنا حتى الموت. |
Başarısız olduklarında, karıma ve küçük oğluma, öldüresiye işkence yaptılar. | Open Subtitles | عندما فشلوا عذبوا زوجتي وإبنى الشاب حتى الموت |
Çocuklar işkence gördü, değil mi? | Open Subtitles | الأولد قد عذبوا, أليس كذلك مستر فيرجسون؟ |
İşte Arap teröristler tarafından rehine alınan, işkence gören ve sonunda öldürülen sporcuların isimleri. | Open Subtitles | و هذه أسماءَ اعضاء بعثة الفريق الأوليمبي الإسرائيلي الذين اختطفوا و عذبوا |
Gözaltında sırasında işkence yapıldıktan sonra... hiç bir aklı başında bir adam eskisi gibi kalabilir. | Open Subtitles | بعد الطرق التي عذبوا بها عند اعتقالهم لن يظل الرجل مثلما كان |
Zayıf bir çocuğa işkence edip ona eziyet çektirdiler! Peki neden? | Open Subtitles | لقد عذبوا وأرهبوا فتاً أضعف منهم، ولماذا؟ |
Bu duvarların arkasında... erkek, kadın ve çocuklara... işkence ettiler ve öldürdüler. | Open Subtitles | خلف هذه الجدران عذبوا وقتلوا الرجال, النساء والأطفال. |
Millete vahşi bir şekilde işkence eden zeki ve kurnaz biriyle uğraşıyoruz sanıyordum. | Open Subtitles | الفكر كنا نتعامل مع شخص ذكي وذكي، الذين عذبوا بشعور الوحشي للسخرية، |
- Dostum bu adama işkence yapmışlar. | Open Subtitles | أوه ياشريكى , لقد عذبوا هذا الرجل |
Arkadaşımı öldürdüler... bir hiç uğruna karıma işkence yaptılar. | Open Subtitles | لقد قتلوا صديقي عذبوا زوجتي بلا سبب |
Herkese lobotomi uygulayıp işkence etmişler. | Open Subtitles | لقد عزبوا , و قاموا بعملية " الوبوتومى " على الجميع , و هذا يعنى أنهم عذبوا الجميع |
Anubis arayışı uğrunda binlerce köleye ölümüne işkence etmişler ama yalnızca birkaçı woge formundayken mumyalanabilmiş." | Open Subtitles | لقد عذبوا آلاف العبيد حتى الموت في بحثهم علي "أنوبيس" ولكن قلة منهم فقط تم تحنيطهم في حالة الفوجا المكتملة. |
Frank'e işkence yapıp kapının arkasına koyduklarını nasıl bildim? | Open Subtitles | أخبرني، كيف عرفت أنهم قد عذبوا (فرانك) ثم تركوه خلف باب بيته؟ |
Frank'e işkence yapıp kapının arkasına koyduklarını nasıl bildim? | Open Subtitles | أخبرني، كيف عرفت أنهم قد عذبوا (فرانك) ثم تركوه خلف باب بيته؟ |
İşkence görmüş. Haşhaşi işi. | Open Subtitles | لقد عذبوا قبل قتلهم "الحشاشين" |
Adama ölesiye işkence ettiler. | Open Subtitles | لقد عذبوا الرجل حتي الموت |
Öldürdüler, cezasızca işkence ettiler. | Open Subtitles | لقد قتلوا,و عذبوا بدون هوادة |
Ajanlarınız müvekkilime işkence etti. | Open Subtitles | عملائكم لقد عذبوا موكلي |
Bu yüzden arkadaşına işkence ettiler. | Open Subtitles | لهذا السبب عذبوا صديقك |
Arkadaşına bu yüzden işkence ettiler. | Open Subtitles | لهذا السبب عذبوا صديقك |