Adını Yonatan koyduk çünkü topal doğdu, tarihteki Yonatan gibi. | Open Subtitles | ندعوه جوناثان لانه ولد بقدم عرجاء مثل جوناثان الكبير |
Sanırım bir bacağı topal, ayak sesleri garipti. | Open Subtitles | أعتقد بأن أحد ساقيه كانت عرجاء , كانت خطواته غريبة نوعاً ما |
Hayatın boyunca sakat bir bacakla dolaşmak istemiyorsan olmak zorundasın. | Open Subtitles | ما لا تريده هو المشي بساق عرجاء بقية حياتك |
sakat ya da değil, iz sürme programını aç. | Open Subtitles | عرجاء أم لا , افتح برنامج التعقب |
Ve bu beni aptal, ezik ya da yeteneksiz yapmaz. | Open Subtitles | و هذا لا يجعلني غبية أو عرجاء أو غير موهوبة |
Biliyorum son sınıfsın, ezik Sevgililer Günü Dansı'na gelmezsin. | Open Subtitles | أنا أعرف كبار السن لا يذهبون إلى الرقص عرجاء الحب. |
Davetiyeye bak ve ne kadar uyuz olduğunu söyle. | Open Subtitles | هل على الأقل النظر في دعوة وتقول لي كيف عرجاء هو؟ |
İnek, ona "Tembelsin" de. | Open Subtitles | بقرة قول لة هذا عرجاء |
Aksak yürü de göreyim demek istedim. | Open Subtitles | قصدت أن تمشي مشية عرجاء |
topal bir bacağı ve ağrıyan bir sırtı var. | Open Subtitles | لديه رجل عرجاء و ظهر سئ على الأرجح أنه في سجلاتك |
Sana, bir daha benim önümde topal bir ördek olmamanı söylemiştim. | Open Subtitles | لقد أخبرتك لا تكوني بطة عرجاء أمامي اكثر |
topal bir başkan gibi görünüyordu. | Open Subtitles | لقد بدأ الرئيس بالفعل يبدو كبطة عرجاء |
Hayatımı nasıl yaşayacağımı öğretmek için topal doktor yollamışlar. | Open Subtitles | يرسلون عرجاء لتعلمني كيف أعيش حياتي. |
Çünkü gözlerinin olduğunu. O sakat ya da bir şey değildir. | Open Subtitles | ذلك بسب عينيها إنها ليست عرجاء وما شابه |
yeni mezunları vardır. --(Gülüşmeler) Yalan söyler, hile yapar, dikkatleri dağılır, ve gerçekten sakat yapılar üretirler. | TED | (ضحك) إنهم يكذبون، يغشون، وينصرف إنتباههم، وينتجون هياكل عرجاء حقاً. |
sakat değilim. Çingene değilim. | Open Subtitles | انا لست عرجاء , انا لست غجرية |
Bahse girerim parola "ezik"tir! | Open Subtitles | سأراهن أن كلمة المرور هي "عرجاء" إن تعبت من الشرب |
İsveçler gibi ezik değiliz. | Open Subtitles | ونحن لسنا عرجاء مثل السويديين. |
Bizi ezik arkadaşlarınla takılmak zorunda bıraktın. | Open Subtitles | هل جعلنا شنق مع بك الأزواج عرجاء أصدقاء! |
Gömdüğümüz günkü kadar uyuz bir şey bu. | Open Subtitles | لا تزال عرجاء مثل اليوم الذي دفن فيه. |
Hayır. O kadar uyuz değil. | Open Subtitles | لا، ليس ذلك عرجاء الحمار. |
Tatlı ama Tembelsin. | Open Subtitles | لطيف ولكن عرجاء |
Aksak ayak? | Open Subtitles | (هبل فوت = قدم عرجاء)؟ |