Onunla tesadüfen karşılaştıktan sonra, ona iyileşene kadar bende kalmasını teklif ettim. | Open Subtitles | ثم عرضتُ عليهِ الإهتمامَ بهِ حتى يتمكنَّ من الشفاءِ من هذه الإصابة |
Ve bunlar takdir ettiğim özellikleri, ki bu yüzden ona bu cumartesi gönüllü işinde yardım etmeyi teklif ettim. | Open Subtitles | وهذه خصال أقدّرها، ولهذا عرضتُ إمضاء سبتي بمساعدتها بعملها التطوّعي |
Onunla gitmeyi önerdim ama benden hiç bir şey istemedi. | Open Subtitles | عرضتُ عليها الذهاب معها لكنَّها رفضت أيّ علاقة بي |
3 kez önerdim ve yüzüme karşı aşağıladın beni. | Open Subtitles | عرضتُ عليكَ ثلاث مرّات و أهنتَني في وجهي. |
Sana arkadaşlığımı, güvenimi sundum. Birlikte yaptığımız her şeyin uğruna, konuş benimle. Hayır. | Open Subtitles | عرضتُ عليكَ صداقتي، و ثقتي بحقّ كلّ ما بنيناه بيننا، تحدّث إليّ |
Bunu eski bir arkadaşıma gösterdim. - Yani kötü adamlardan birine. | Open Subtitles | لقد عرضتُ العقد لصديقٍ قديم لي |
Onu teşvik etmek için teklifimi duyduğunda Yuri'ye ihanet edeceği için çok mutluydu. | Open Subtitles | عندما عرضتُ عليه الحافز الصحيح كان سعيداً جداً لخيانة (يوري) |
Ona üç ay önce satılan benzer bir evin fiyatını teklif etmiştim. | Open Subtitles | لقد عرضتُ بالضبط ما يماثل وحدة مباعة منذ ثلاثة أشهرٍ |
Evine gelmeyi teklif ettim, telefonu kapadı ben de tekrar aradım. | Open Subtitles | عرضتُ أن أذهب إلى منزلها أغلقت الخط اتّصلتُ بها مجدداً |
Teklifin bir parçasıymış gibi, en iyi bir kalıp "H" satmayı teklif ettim. | Open Subtitles | عرضتُ أن أبيعه قالب من أفضل هرويني كعرض سلام. |
Ona Mercedes'i için 30 bin dinar teklif ettim. | Open Subtitles | عرضتُ عليهِ 30 ألف دينار، من أجل سيارة المرسيدس. |
Partiden sonra onu götürmeyi teklif ettim. Konuşabileceğimizi düşünmüştüm. | Open Subtitles | بعد إنتهاء الحفلة، عرضتُ عليها أن أوصلها وظننتُ أنّ بإمكاننا التحدّث |
Ben'a dairemi teklif ettim ve düşüneceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد عرضتُ على بين الشقه وقال أنه سيفكر بذلك |
O cılız arazi için ona 3 milyon dolar teklif ettim. | Open Subtitles | لقد عرضتُ ثلاثة ملايين دولار لمستنقع الحشيش ذلك |
Maçı satması için beş bin dolar önerdim. | Open Subtitles | عرضتُ عليها 5 آلاف دولار لإلغاء المباراة النهاية |
Arkadaşı onu getirebilir diye ben de arabasını getirmeyi önerdim. | Open Subtitles | فبوسع صديقها أن يُحضرها للمنزل ومن ثمّ عرضتُ عليها أن أقود سيارتها وأعود بها للمنزل من أجلها |
Yeni ev bulması için yardım önerdim. | Open Subtitles | عرضتُ أن أجد له منزلاً جديداً - عليكَ السماح له بالعودة إلى شقتكَ - |
Bunu gruba sundum ama olaya senin açından bakmaya ikna olmadılar. | Open Subtitles | عرضتُ الأمر على المجموعة، ولكن لم أستطع إقناعهم برؤيتُكَ للأمر |
Planımızı ortaklığa sundum, sanırım 2013'ün asistan ayaklanmasını nasıl ele alacağımıza dair bir görüş birliğine vardık. | Open Subtitles | لقد عرضتُ خطتنا على الشركاء وأظن أننا وصلنا إلى إجماع بشأن طريقة حل تمرد الموظفين |
Bunları büyükelçiye de gösterdim. | Open Subtitles | "وارسو" عام 1939. لقد عرضتُ هذه على السفير. |
Ben ona güzel bir göl fotoğrafı gösterdim ve tetikleyici ifadeyi söylediğimde o resmi hatırlayacaktı-- | Open Subtitles | عرضتُ عليها صورة جميلة لبحيرة وأخبرتها بأنها ستتذكرها حين تسمع كلمة التحفيز... |
Yardım teklifimi unut gitsin. | Open Subtitles | انسَ أنّي عرضتُ عليك المساعدة |
Yardım teklif etmiştim sana. | Open Subtitles | أنا عرضتُ عليكِ المساعدة |
Size 20,000 sterlinlik bir teklifte bulundum. | Open Subtitles | لقد عرضتُ عليكِ عرضاً بعشرون ألف جنيه. |