Otuz yıldır tanıdığım bir arkadaşım vardı ve o bize zeytin yağıyla ilgili bir ortaklık teklif etti. | Open Subtitles | لكان لدي تلك الصديقة منذ ثلاثين عاما و عرضت علينا الشراكة في مشروع عمل متعلق بالتنقيب عن النفط |
Kendini oldukça beğenmiş sarılı bir kadın seni ve arkadaşlarını ona götürmemiz için büyük bir meblağ teklif etti. Çünkü sizleri öldürmek istiyor. | Open Subtitles | المرأة الذهبية المتغطرسة عرضت علينا مكافأة ضخمة مقابل تسليمك ورفاقك إليها |
Bize iyon topu teklif etti. | Open Subtitles | لقد عرضت علينا المدفع الأيوني |
Little Boston hakları için Standart 1 milyon dolar teklif etti. | Open Subtitles | عرضت علينا شركة (ستاندرد) مليون دولار لعقود (ليتل بوسطن) |
Caleb ve benim göl evine gitmemizi teklif etti. | Open Subtitles | عرضت علينا منزل البحيرة خاصتها أنا و (كيلب) |
- Nakit parası yokmuş ama evini satıp, Will'in yanına taşınmayı teklif etti. | Open Subtitles | -إنها لا تملك المال ... لكنها عرضت علينا بيع شقتها، والانتقال للعيش مع (ويل) |