| Bu esnada size bir iş teklifim olacak. | Open Subtitles | لكن في الوقتِ الحالي، لديّ عرض عملٍ لكَ |
| Bir iş teklifim var. | Open Subtitles | . لديّ عرض عملٍ لأجلك |
| Ben--ben katılmayacağım SORUŞTURARAK kazanmak sürece sen bir iş teklifi yapılır. | Open Subtitles | لن أنضم للمباحث الفيدراليّة إلاّ لو عرضوا عليكِ عرض عملٍ. |
| Biz aslında kutlama yapıyoruz. Kirsten'in mezun olmasına daha birkaç ay var, ama daha şimdiden harika bir iş teklifi aldı. | Open Subtitles | نحتفلُ ببقاء شهرين لـ (كيرستن) لتتخرّج، لكنّها حصلتْ على عرض عملٍ رائع. |
| Bana iş teklifi yaptılar. | Open Subtitles | قدّموا لي عرض عملٍ. |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 