Tehlikeli olduğunu biliyordum. Yalan da söyleyecek değilim ona âşık olma sebeplerimden biri de buydu. | Open Subtitles | عرفت أنّه خطير، ولن أكذب، |
İşte bu yüzden palavra olduğunu biliyordum! | Open Subtitles | لا، هكذا عرفت أنّه هراء. |
Emma, kendi açımdan konuşursam sen benim mobilya mağazama girdiğin anda bunun doğru olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | ( (إيمّا... بالنسبة لي عرفت أنّه مناسب مُذ خطوتِ داخل متجري الخاصّ بالأثاث |
O olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | عرفت أنّه هو. |
Orada olacağını nereden bildi? Tekrar soruşturacağız, tanıklarla tekrar görüşeceğiz ve kanıtları tekrar inceleyeceğiz. | Open Subtitles | وكيف عرفت أنّه سيكون في الشارع، لنعد البحث، الإستجواب والفحص. |
Peki binadan aşağı atlayacağını nereden bildi? | Open Subtitles | كيف عرفت أنّه سيقفز من أحد المباني؟ |
Ama bunun yararsız olduğunu biliyordum. Şimdi nerede? | Open Subtitles | -لكنّي عرفت أنّه غير مجدي . |