Bunu uzun zamandır Biliyordum ama size söylemeye emin olana dek bekledim. | Open Subtitles | لقد عرفت ذلك منذ فترة طويلة لكني إنتظرت حتى أتأكد لأخبركما به. |
Söylemek neden bu kadar zor, bilmiyorum. Her zaman Biliyordum. | Open Subtitles | لا أعلم لما يصعب علي قول ذلك، لطالما عرفت ذلك. |
Ki Biliyordum, bu kelime ile 1976'da Ohio heceleme yarışmasını kazanmıştım. | TED | وانا عرفت ذلك,لان هذه الكلمة جعلتني اربح مسابقة التهجئة في اوهايو عام 1976. |
- Uyandı,yaşlı - Yaşlı olduğunu nerden biliyorsun | Open Subtitles | استيقظ ايها الرجل العجوز كيف عرفت ذلك, ايسولد ؟ |
Bağışla beni, baba. Sen bunu nasıl biliyorsun? | Open Subtitles | سامحنى أيها الأب المبجل و لكن كيف عرفت ذلك ؟ |
- Nereden bildin? - Bugün perşembe, saat bir. | Open Subtitles | ـ كيف عرفت ذلك ـ انه الخميس الساعة الواحدة |
Çok iyi birisin. Yeni mi anladın? | Open Subtitles | انت شخص لطيف جدا - وهل عرفت ذلك للتو؟ |
Çekeceğini Biliyordum, kitabınızdaki suçluluk kompleksiyle ilgili bölüme uyuyor. | Open Subtitles | أجـل، عرفت ذلك. فهو ينـاسب تمـاماً فصولك المتعلّقـة بعقدة الذنب |
Şimdi sona erdiğini Biliyorum, o zaman da Biliyordum. | Open Subtitles | أعرف الأن أن الأمر منتهى و قد عرفت ذلك حينئذ |
Simdi sona erdiğini Biliyorum, o zaman da Biliyordum. | Open Subtitles | أعرف الأن أن الأمر منتهى و قد عرفت ذلك حينئذ |
Artık her şeyin sona erdiğini Biliyorum. Bunu o zamanda Biliyordum. | Open Subtitles | أعرف الأن أن الأمر منتهى و قد عرفت ذلك حينئذ |
Şimdi sona erdiğini Biliyorum, o zaman da Biliyordum. | Open Subtitles | أعرف الآن أن الأمر منتهي و قد عرفت ذلك حينئذ |
Nexus 6. Biliyordum! Çünkü Tyrell Şirketi için genetik tasarım yapıyorum. | Open Subtitles | الرابطة السداسية عرفت ذلك لأنى أصمم جينيات لشركة تيريل |
Gerilla bölgesinde çalışıyorsun. Bu yüzden biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعمل في منطقة الفدائيين كيف عرفت ذلك |
Bu veya varil oldu bir silah, ve sen bunu biliyorsun. | Open Subtitles | لقد كان هذا او فوهة المسدس ، ولقد عرفت ذلك. |
- Sevgili, işbirlikçi olmayan Domino... - Bunu nereden biliyorsun? | Open Subtitles | . عزيزتي (دومينو) كوني متعاونة - كيف عرفت ذلك ؟ |
Şey, sen bunu nereden biliyorsun? | Open Subtitles | حسناً , كيف .. كيف كيف عرفت ذلك ؟ |
O sandalyeye oturacağını nereden bildin ? | Open Subtitles | كيف عرفت ذلك انه سيجلس على ذلك الكرسي؟ |
- Bunu nasıl anladın? | Open Subtitles | ـ كيف عرفت ذلك ؟ |
Coudair herkesten çok daha hassas biri. Bunu biliyor muydun? - Çok dokunaklı. | Open Subtitles | كودير أكثر عاطفية من أي شخص سمعت عنه ، هل عرفت ذلك ؟ |
Buna inanmak istiyorum, ama nereden biliyorsunuz? | Open Subtitles | أنا أريد أن أصدق ذلك، ولكن كيف عرفت ذلك ؟ |
Hiçbir sebep olmadan kurşun saydırmaya başladı, ve ben anladım. | Open Subtitles | بدأت العاصفة بدون أي سبب مطلقا، و أنا عرفت ذلك |
Hastanın ölmesinin hassas bir konu olabileceğini Biliyorum, ben sadece... | Open Subtitles | لقد عرفت ذلك موت مريضك سيكون موضوع مزعج انا فقط |
Peki asıl bunu nasıl bildiniz? | Open Subtitles | وكيف عرفت ذلك ؟ |
Sen de biliyordun ve bu konuda yalan mı söyledin? | Open Subtitles | وأنت عرفت ذلك وأنت كذبت بشأن الأمر ، أنت ؟ |
Hayır... ya da ne olduğunu öğrendin ve engel olmak mı istedin? | Open Subtitles | -كلا -أو أنّك عرفت ذلك وأردت حصة من العمل |