"عرف عن" - Translation from Arabic to Turkish

    • haberi
        
    • öğrendi
        
    • tanıt
        
    • öğrenmiş
        
    O tanıklarını şimdiden seçti mi? Ne zaman haberi oldu? Open Subtitles .لقد إختار شهود عيانه بالفعل متى عرف عن هذا الأمر؟
    Adet gören kadınlara ve kızlara kendi aileleri tarafından empoze edilen kısıtlamalardan haberi yoktu. TED و قد أصيب بصدمة عندما عرف عن التقييدات المفروضة على الحائضات من الفتيات والنساء من قبل عوائلهن و مجتمعاتهن.
    Ama, sanki bu tableti işleyen kişinin benim çalışmalarımdan haberi varmış gibi. Open Subtitles لكن يبدو وكأن الشخص الذي كتب هذا القرص عرف عن بحثي
    Bir gün patronu onun tecavüz suçu işlediğini öğrendi ve onu işten attı. Open Subtitles وفي يوم تم طرده بسبب أن رئيسه عرف عن حادثة الاغتصاب التي ارتكبها
    Benden bir şey çalmaya çalışan itler nasıl yedi yıl boyunca Altın Eldiven şampiyonu olduğumu yakından öğrendi. Open Subtitles وأي أحمق كان يحاول أخذ شيء مني عرف عن قرب كيف أصبحت بطل الملاكمة ل7 سنوات.
    Jumper Üç burası Kule. Kendini tanıt. Open Subtitles المركبة 3, هنا السرب عرف عن نفسك.
    Birisi giysiyi öğrenmiş ve bu sabah çalındı. Open Subtitles حسناً، شخص ما عرف عن البدلة وتمت سرقتها هذا الصباح
    Yani biz bulmadan önce elmaslardan haberi vardı. Open Subtitles إذن, فقد عرف عن الألماسات قبل أن نعثر عليها
    Yani biz bulmadan önce elmaslardan haberi vardı. Open Subtitles إذن, فقد عرف عن الألماسات قبل أن نعثر عليها
    Otele yapılan aramadan haberi olmuş olmalı ve gerekçesi de vardı. Open Subtitles لربما عرف عن اتصال الفندق ولديه الدافع
    Tablodan haberi olan tek kişi bendim. Open Subtitles كنتُ الوحيد الذي عرف عن اللوحة
    Cenazeden nasıI haberi oldu? Open Subtitles كيف عرف عن الجنازة ؟
    İsyankârların toplantısından haberi var. Open Subtitles عرف عن مؤتمر القادة
    Herhangi birinizin bundan haberi var mıydı? Open Subtitles هل أي أحد منكم عرف عن ذلك ؟
    Sonra Edgar laneti öğrendi ve seni öldürmemi emretti. Open Subtitles أدجار عرف عن اللعنة وأمرني بقتلك.
    Hoess kamp'a döner dönmez deneyi öğrendi. Open Subtitles فور عودة "هيس" إلى المعسكر عرف عن التجربة
    Her neyse, Kyle öğrendi ve hak hukuktan bahsetmeye başladı. Open Subtitles على أية حال، "كايل" عرف عن ذلك و أصبح بر فى عين نفسه.
    Dövmeyi öğrendi, Percy'yi öldürüp kolunu kesti. Open Subtitles هو عرف عن الوشم قتل بيرسي وقطع ذراعه
    Anubis Egeria'yı nereden öğrendi? Open Subtitles كيف أنوبيس عرف عن إيجيريا؟
    Dur hele, ağır ol. Kim neyi öğrendi? Open Subtitles إنتظر، إهدأ من عرف عن ماذا؟
    Ellerini görebileceğim bir yere koy ve kendini tanıt. Open Subtitles انا ضابط , ضع يداك عاليا و عرف عن نفسك,
    Butch'ı kiralayan adam ikili ihaneti öğrenmiş olmalı. Open Subtitles الشخص الذي استأجر بوتش لابد انه عرف عن الخدعة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more