Yalnız ölüm yeterli değildir, benim sevgili gelinim. | Open Subtitles | إنَّ موتكِ وحده لن يكفيني، يا عروستي العزيزة |
Dolayısıyla ondan gelinim olmasını istediğimi ve onun kabul ettiğini söylemek benim için bir onurdur. | Open Subtitles | لذا يشرفني أن أخبركم بأني قد طلبتها لتكون عروستي و قد قبلت بذلك |
Hadi, gelinim kliseye gitmeye hazır mı? | Open Subtitles | هـيا , هـل عروستي مستـعدة للذهـاب للكنــيسة ؟ |
eşim Kutsal Ana Kilisesi'nden boşanmak için bir sebep buldum. | Open Subtitles | حسنا, لقد وجدت الحاجة, سيدتي, لاطلق نفسي من عروستي, الكنيسة الأم المقدسة. |
Ve yeni patron ben olduğumda aksiliğine, minnettar olma eksikliğine rağmen karım olacaksın. | Open Subtitles | وعندما أصبح الرئيس الجديد مع الرغم من قلة تقديرك لي سوف تكونين عروستي |
"Benimle evlen." dedi. | Open Subtitles | لقد قال كوني عروستي |
- Hayır, güzelim sorun kıçında. | Open Subtitles | -لا يا عروستي |
Oy, güzeller güzeli gelinim de gelmiş! | Open Subtitles | هاوي"؟" أهلاً، هذه عروستي الجميلة هل يمكنك رؤيتي؟ |
Lenore, gelinim. güzelim. sana layık olmak için ne yaptım ben? | Open Subtitles | (لينور) ، عروستي , جميلتي ماذا فعلت لأستحقك ؟ |
Lütfen güzel gelinim için kadeh kaldıralım. | Open Subtitles | ،نخب عروستي الجميلة |
Endişeli küçük gelinim nasıl? | Open Subtitles | كيف حال عروستي المتوترة؟ |
Hadi gelinim sen de şu eti ye bakayım. | Open Subtitles | خذي يا عروستي ، تناولي المزيد |
- Hazır mısın, utangaç gelinim? | Open Subtitles | مستعدة يا عروستي الخجلة؟ |
Dağlara gidiyoruz gelinim. | Open Subtitles | إلى الجبال، يا عروستي. |
Lindsay benim gelinim, karnında benim yavrumu taşıyor ve saygı görmeyi hak ediyor! | Open Subtitles | (ليندسي) هي عروستي ، وهي حامل بطفلي وهي تستحق الأحترام |
Azize, gelinim. | Open Subtitles | عزيزة"، عروستي" |
Penelope, benim prenses gelinim olur musun? Krusty, evet! | Open Subtitles | -بينولبي) ، هلاّ كنتي عروستي الأميرة؟ |
Ancak nihayet gelinim, Lallybroch'un Hanımefendisi Claire Fraser'la eve gidebileceğime dair bir şans varsa... | Open Subtitles | لكن إن كان هناك فرصة أن يمكنني العودة لموطني أخيراً ,مع عروستي ...(كلير فريزر), سيدة (لالي بروخ) |
Şimdi muhteşem kadınım, güzel karım, eşim ve en iyi arkadaşımdan görkemli bir yaz gecesi valsinde bana eşlik etmesini isteyeceğim. | Open Subtitles | ... الآن أود أن أطلب من زوجتي وحبيبتي عروستي وافضل اصدقائي |
Bu tarz bir konuşmayı karım olacak kadının yanında yapmayın. | Open Subtitles | لا يجب أن تستخدم لغة كتلك في حضور عروستي |
-Benimle evlen, Frank. Benimle evlen. | Open Subtitles | -عروستي فرانك ، عروستي |
- Hayır, güzelim sorun kıçında. | Open Subtitles | -لا يا عروستي |
Oğlumla düşüp kalktığından beri güzel genç gelinimi öldürmeye çalıştığı düşüncesine kapılmıştım. | Open Subtitles | ظننتُ أنّها حاولت قتل عروستي الجميلة التي كانت مع ابني |