"عزفها" - Translation from Arabic to Turkish

    • çalıyor
        
    • çaldığı
        
    • çalarken
        
    • çalmak
        
    • çalsana
        
    • çalışını
        
    • çalışı
        
    • çalınan
        
    "Single" sürekli çalıyor, albüm satılmaya başlandı. Open Subtitles الأغانى يتم عزفها الألبومات تُباع
    Muhteşem çalıyor değil mi? Open Subtitles أليس عزفها رائعاً؟
    Şozaburo her zaman çaldığı müziği çalıyordu. Open Subtitles كان شوزابورو يعزف نفس الألحان التي لطالما عزفها
    Kendini sadece çalarken açığa vuruyor. Open Subtitles في الحقيقة هي لا تكشف نفسها الا في طريقة عزفها
    Demek istediğim tekrar dağıtım Yani her hangi birini müziğini Alıp çalmak Open Subtitles او حتي تسرقها ثم تستخدم الات موسيقيه جديده في عزفها
    Benim için çalsana. Hatırlamıyorum. Hem hatırlasaydım bile çalmazdım. Open Subtitles لم أعُد اتذكرها وحتى إم تذكرتها لن أستطيع عزفها
    Bir daha asla çalışını duyamayacağım. Open Subtitles لن أستطيع أبدًا أن أنصت إلى عزفها
    Onun çalışı... çok kibar. Open Subtitles عزفها مهذب للغاية.
    Pulitzer ödüllü biri tarafından çalınan gümüş bir Stradivarius trompetim. Open Subtitles أنا عازف ترامبيت عزفها بوليتزر برايز
    Gerçi Fransız Kornosu da çalıyor ama. Open Subtitles بالرغم من عزفها البوق الفرنسي
    - Çok iyi çalıyor. Open Subtitles عزفها جميل
    Çocukken babamın bana çaldığı bir parçanın notalarını. Open Subtitles معزوفة أعتاد والدى على عزفها لى حينما كُنت طفلة
    Aslında, teknik olarak, çoğunlukla çaldığı Ragtime terimiyle sınıflandırmak daha doğru olur. Open Subtitles حقيقةً، تقنياً، الموسيقى ...التي عزفها "تندرج تحت تصنيف الـ"راغتايم
    Bir gün odanın dışındaydım ve çalarken birdenbire durdu. Open Subtitles ذات يوم كنت خارج غرفتها وفجأة سمعت عزفها توقف
    Şimdi bara onu on altı beatte çalmak istiyorum. Open Subtitles أود أن أقوم بتجربة سأجرب عزفها باستخدام ثمانية إيقاعات
    "Guitar Hero" bizim labrotuvarımızdan çıktı İki kızım ve MIT Media Lab'deki birçok öğrenci şunu ispatladı: Eğer doğru bir arayüz yaparsanız insanlar müziğin bir parçası olmayla oldukça ilgililer ve tekrar ve tekrar ve tekrar o müziği çalmak istiyorlar. TED قيتار هيرو خرج من مختبرنا وابنتاي المراهقتان وأغلب طلاب المختبر هم اثبات حي أننا قمنا بعمل النوع الصحيح من الواجهات الناس حقا مهتمين بأن يكونوا جزء من مفطوعة موسيقية وإعادة عزفها مرة تلو مرة.
    Aynısını... çalsana... Open Subtitles أعد.. عزفها..
    Aynısını... çalsana... Open Subtitles أعد.. عزفها..
    Ne zaman şehirde olsam çalışını izlerdim. Open Subtitles كنت أشاهد عزفها كلما زرت المدينة
    Demek geçmişte oturma odamızda,onun piyano çalışı ve ona yıldızların eşlik etmesi bitti gitti. Open Subtitles و عزفها على البيانو ذهب بها من على حافة النجومية... إلى ذكرى فى غرفة المعيشة... .
    Walter ve Shirley, düğünlerinde çalınan bir şarkı ile dans etmek üzereler. Open Subtitles .. والتر" و"شيرلي" على وشك الرقص" .. على أغنية .. تمّ عزفها في زفافهما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more