"عشاء عمل" - Translation from Arabic to Turkish

    • iş yemeği
        
    • iş yemeğine
        
    • iş yemeğinde
        
    • - İş
        
    • iş yemeğinin
        
    Tanrı aşkına Helen, sadece bir akşam yemeğiydi. Bir iş yemeği. Open Subtitles بالله عليكِ يا هيلين، كان مجرد عشاءً عشاء عمل
    Merhaba, anne. Bak, perşembe akşamı katılmak zorunda olduğum bir iş yemeği var. Open Subtitles لدي عشاء عمل ليلة الخميس لا يمكنني الهروب منه
    İş yemeği yarın akşam, ve seninle yamaçlardaki savaş hikâyelerinden bahsedeceğiz. Open Subtitles عشاء عمل غداً وسنتشارك سوياً بعض قصص حروبنا مع المنحدرات
    Benimle iş yemeğine çıkmana izin vermeyecek kadar kıskançtır herhalde. Open Subtitles على الأرجح أنها غيورة للغاية لتدعك تتناول عشاء عمل معي
    Benim iş yemeğinde olacağımı sanıyordu. Open Subtitles ظننت أن لدي عشاء عمل.
    Bir ilişki yaşadığını düşünüyorum, ve anneme burada iş yemeği yediğini söylemiş. Open Subtitles اعتقد ان لديه علاقة غرامية وقد قال لأمّي انه كان لديه عشاء عمل هنا
    Öyle randevu değil. İş yemeği. Ama yine de akşam yemeği yani. Open Subtitles ليس عشاءً على سبيل المواعدة، بل إنّه عشاء عمل.
    İş yemeği olmayan son yemeğim yaklaşık bir yıl önceydi. Open Subtitles آخر عشاء حضرته ، و لم يكن عشاء عمل
    Hayır, bu bir iş yemeği. Open Subtitles هذا ليس موعد لا . هذا عشاء عمل
    Sevgililer günü "iş yemeği" için ayırttığın yeri hatırla. Open Subtitles هل تتذكّر الحجز الذي أجريته لـ"عشاء عمل" عيد الحب؟
    Teknik olarak, bu, bir iş yemeği. Open Subtitles تقنياً، هذا عشاء عمل
    Bu önemli bir iş yemeği. Open Subtitles أنه عشاء عمل مهم
    - İş yemeği için dışarıya çıktı. - Nereye gitti? Open Subtitles . إنّه بالخارج لأجل عشاء عمل - أين ؟
    "R. Capone ile iş yemeği." Fişleri biriktirmiş. Open Subtitles " (عشاء عمل مع السيد ( كابون " إنّه يحتفظ بالإيصالات
    Bu geceki iş yemeği benim evimde olacak. Open Subtitles الليلة لدي استضافة عشاء عمل
    O sadece bir iş yemeği. Open Subtitles انا اعترض هذا عشاء عمل
    Josh yarın akşam iş yemeği düzenliyor ve yemeği Jilly yapmak istiyor, Josh da ona izin veriyor. Open Subtitles جوش) لديه عشاء عمل بليلة) الغد، و(جيلي) تود أن تقوم بالطهو وسوف يسمح لها
    Sıkıcı bir iş yemeğine sürükleyeceğin tiplerden değildir. Open Subtitles انه ليس ذلك النوع من الأشخاص الذي تضعه في وسط عشاء عمل ممل
    Marina bir iş yemeğinde. Open Subtitles (مارينا) في عشاء عمل
    - İş için mi yoksa keyfi mi? Open Subtitles عشاء عمل أم متعه؟
    Meslektaşlarımla bir iş yemeğinin ortasındayım. Open Subtitles أنا في منتصف عشاء عمل مع زملائي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more