"عشاء في" - Translation from Arabic to Turkish

    • akşam yemeği
        
    • yemeğe
        
    • de yemek
        
    • de akşam
        
    Eğer haklıysam, benim seçtiğim bir restoranda akşam yemeği yiyeceğiz. Open Subtitles إشترِ لي عشاء في مطعم من إختياري إذا كنتُ صائبة.
    Cuma günü oyundaki kızlarla benim evimde bir akşam yemeği veriyoruz. Open Subtitles ففتيات المسرحية سوف سوف يقمن حفلة عشاء في منزلي يوم الجمعة..
    Saat dörtte akşam yemeği! İyi muamele diye buna denir! Open Subtitles عشاء في الرابعة عصراً، يا لها من أمر جميل
    Bu akşam hemşirenizi yemeğe davet etmek istiyorum. Open Subtitles أريد دعوة ممرّضتكم إلى حفلة عشاء في منزلي هذا المساء
    8'de yemek rezervasyonumuz olduğunu hatırlatmak istemiştim. Open Subtitles أردت فقط تذكيرك أنه لدينا حجز عشاء في الساعة 8.
    Yarın, Waverly'de akşam yemeği, ardından 151'de içki içeriz? Open Subtitles غدا عشاء في ويفرلي وبعدها 151 للشراب
    "Tercihen 5 gibi, erken bir akşam yemeği istiyor" Open Subtitles ويفضل في الساعه الخامسه لأن لديه مأدبة عشاء في وقت مبكر
    Ayrıca, sadece ofiste bir akşam yemeği. Le Cirque'de değil ya. Open Subtitles بالإضافة إنه مجرد عشاء في المكتب أقصد أنه ليس "لا سيرك"
    Arabayla gezmek olmayacak klüplerde daha fazla içecek olmayacak, daha fazla akşam yemeği olmayacak, Open Subtitles لن يكون هنالك سيارات أو مشروبات في الملاهي، أو وجبات عشاء في المطاعم
    Bir açık, mehtaplı gecede, ...Wisteria Lane'de bir akşam yemeği partisi vardı. Open Subtitles في لية, صافية مضاءة بالقمر كان هناك حفلة عشاء في ويستريالين
    Bir açık, mehtaplı gecede, ...Wisteria Lane'de bir akşam yemeği partisi vardı. Open Subtitles في لية, صافية مضاءة بالقمر كان هناك حفلة عشاء في ويستريالين
    Benim misafirim olarak, sen ve eşin Beyaz Saray'da bir akşam yemeği. Open Subtitles أنت ورفيقتك، عشاء في البيت الأبيض، ويمكنكم المبيت.
    akşam yemeği saat 7:30'da. Kocam dakiklik hususunda çok hassastır. Open Subtitles عشاء في الساعة 7.30، زوجي المتمسك عن الالتزام بالمواعيد،.
    Limuzin, içki servisi, belki yeni Pho yerinde akşam yemeği. Open Subtitles تاكسي، الكحول، ربما حتى عشاء في المطعم التايلندي الجديد.
    Siz yokken gelecek hafta için akşam yemeği davetleri ve salonlara üç davetiye geldi. Open Subtitles في فترة غيابكِ وصلتكِ ثلاث دعوات لحفلات عشاء في الصالون للأسبوع القادم.
    Siz yokken gelecek hafta için akşam yemeği davetleri ve salonlara üç davetiye geldi. Open Subtitles في فترة غيابكِ وصلتكِ ثلاث دعوات لحفلات عشاء في الصالون للأسبوع القادم.
    Ve doğum günün için evde sadece bir akşam yemeği yemek istediğine emin misin? Open Subtitles وهل متأكد من أن جلّ ما ترغب به ليوم عيد ميلادك هو عشاء في المنزل؟
    Akşam 9'daki yemeğe çıkmadan önce rahatlarım diye düşündüm. Open Subtitles هذا سيكون لطيفاً و مريحاً لحجز عشاء في التاسعة
    Ama Lavon'lara yemeğe davetliyiz ve çok güzel olacak. Open Subtitles ولكننا ذاهبان الى حفلة عشاء في منزل ليفون وسوف تكون جميله
    Perşembe günü Saint Ex'te içki, ardından Grill'de yemek yemek sonrası partisi ve Randolph'un Capital Hill'deki konağında, ispatlanmamış ama olası bir âlem. Open Subtitles يوم الخميس أخذت مشروباً في ساينت إكس تبعه عشاء في الغريل وحفلة صاخبة وعلاقات جنسية محتملة
    Belki Austin'de yemek verebilirim. Open Subtitles ربما، بإمكاني استضافة مأدبة عشاء في "أوستن"ـ
    La Delphine'de 8'de akşam yemeği, sonra resimleri görmeye buraya uğrayacak. Open Subtitles وجبة عشاء في مطعم "لادوفين" على الساعة الثامنة ثم العودة هنا لرؤية اللوحات.
    Hayır, Grendon Otel'de akşam yemeğine davetliydim. Open Subtitles لا ، كنت بحفل عشاء في فندق ... " جريندون "

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more