"عشب" - Translation from Arabic to Turkish

    • çim
        
    • çimen
        
    • ot
        
    • otu
        
    • çimi
        
    • çimler
        
    • yosunu
        
    • bitki
        
    • otlar
        
    • çimenler
        
    • çimeni
        
    • çimenleri
        
    • bahçesinde
        
    • otun
        
    • bitkisi
        
    - Onun ayakkabılarında çim parçacıkları olmalıydı ama muhtemelen halıya bastığında temişlenmiştir... Open Subtitles لابد أن هناك جسيمات عشب على حذائه لكن ربما مسحت في السجادة
    Evet aslında, adamlar kimin ona çim biçme makinesi satın alacağını bilmek ister. Open Subtitles أجل، في الواقع، الرجل يريد أن يعرف من سيشتري له قاطعة عشب جديدة
    Sırtında çimen lekesi olduğunu söylediğini hatırlıyorum. Hayır, leke benim gelinliğimdeydi. Open Subtitles ظننت بأنك قلت لي بأنه يوجد لطخات عشب على ظهر البدلة
    Yaklaşık 9 bin sene önce, aynı zamanda darı da denen mısır Mezoamerika'ya özgü bir ot olan teosinteden ilk kez yetiştirildi. TED منذ ما يقرب من 9000 سنة، يرجع أصل الذرة، عندما أُستؤنس أول مرة من عشب التيوسنتي، وهو العشب الأم في أمريكا الوسطى.
    Kabuklu deniz hayvanları ve deniz otu yataklarının gelişmesi koşulunu yaratır. TED مما يخلق الظروف الملائمة لنمو عشب البحر والمحار.
    Geçen sene orayı ziyaret eden bir BM yetkilisi dedi ki: "Hiç çimen kalmayana kadar bütün çimi yemişlerdi." TED وزار مسؤول من الأمم المتحدة تلك المنطقة العام الماضي، وصرّح، "لقد أكلوا كلّ العشب، لذلك لم يعد يوجد عشب."
    Güzel bir çiftlik evimiz olacak. Bahçemizde çimler ve ağaçlar... Open Subtitles نحن سوف نحصل على مزرعة ومع الأشجار وبركة و عشب
    O kapıyı açtın, rüzgar şamdanları söndürdü, deniz yosunu yüzüne dokundu, çığlık attın. Open Subtitles لقد فتحت هذا الباب و أطفأت الرياح شمعاتك و لمس عشب البحر وجهك
    Adam bunun gerçek çim değil sentetik çim olduğunu söylüyor. Open Subtitles البائع يقول ان هذا عشب صناعي لا احد سيكتشف ذلك
    Bir de şu var: "Eğer sahada çim varsa, top oynayın." TED ثم هناك : "إن وُجِدَ عشب في أرض الملعب, فلنلعب بالكرة"
    Çevre son derece acımasızdı, etrafta hiç çiçekli bitki yoktu, bu da demek oluyor ki hiç çim mevcut değildi. TED كانت البيئة حينها جافة جدًا، ولم تكن حينئذ أية نباتات مزهرة، وهذا يعني أنه لم يكن هناك عشب البتة.
    Dünyadaki tüm çayırlıklarda her biri tamamen aynı işi yapan milyarlarca karınca kolonisi düşünülürse biçilen çimen miktarı akıl almazdır. Open Subtitles ومع وجود مليارات من المستعمرات عبر المراعي في العالم وكلهم يفعلون نفس الشيء يا لها من كمية عشب محيّرة للعقل
    Milyonlarca sığırın çiğnediği, bu uçsuz bucaksız topraklarda, tek bir çimen bile yetişmiyor. Open Subtitles صانعة اللحومات الواسعة داسة على جميع هذه الحيوانات ليس هناك عشب ينمو بشكل كاف
    Odak çerçevesi nerede? Otomatik odaklamaya ot sıkışmış. Buna bakmalısın. Open Subtitles يوجد منظر لجبل داخل العدسة لانها يوجد بها عشب اخضر
    Ağaç yok, ot yok ve hayvan olarak sadece engerekler ve akrepler var. Open Subtitles لاتوجد شجرة, ولا قطعة عشب اخضر والحيوانات الوحيد هناك هي العقارب والزواحف
    Sonra bir tutam karahindiba ve biraz kuş otu ekle. Open Subtitles وبعدها أضيفي الهندباء وطبق من عشب الطَّير
    Öldükleri zaman ot oluyorlar ve biz de otu yiyoruz, değil mi? Open Subtitles لكن عندما يموتون يصبحون عشب ونحن نأكل العشب, صحيح؟
    Buğday çimi iğneleri yaparak kadının tekinin yumurtalık kanserini iyileştirmiş. Open Subtitles لقد قام بمعالجة نساء كنّ مصابات بسرطان المبيض بإعطائهم عشب الرزين
    Bahçeyi çimler olmadan yeniden düzenlemeliyiz, tıpkı sana söyleyip durduğum gibi. Open Subtitles ينبغي علينا اعادة مظهر الحديقة من غير عشب كما اخبرك الأن ينبغي علينا اعادة مظهر الحديقة من غير عشب كما اخبرك الأن
    Artık su samurlarının olduğu her yerde su yosunu ormanları ve diğer canlılar gelişimlerine devam edebiliyor. Open Subtitles الآن، تجدُ كلابَ البحر في كلّ مكان. تزدهرُ غابة عشب البحر وَ كلّ شيء فيها.
    Bir zamanlar o mahkumların yürüdüğü patikaları tuhaf otlar bürümüş. Open Subtitles نما عشب غريب فغطّى الأرض التي أبلتها أقدام المعتقلين.
    Aklı başında ağaçlar, normal çimenler ve kompleksi olmayan bulutlara bakacağız. Open Subtitles سننظرإلىبعضالأشجـارالعـاقلة، عشب وغيوم طبيعية بدون عقد
    Sana buğday çimeni ve sığır eti kolajeni içeceği hazırladım. Open Subtitles لقد صنعت مشروب من عشب القمح وبعض بروتينات اللحم البقري
    Mutlu insanların çimenleri ölü olmaz. Open Subtitles لم أكن سعيدة الزوجين السعيدين لا يكون لديهم عشب ميت
    Bir adam arka bahçesinde bir duvar belirirken çimlerini biçiyor. TED رجلٌ يجز عشب حديقته بينما يظهر الجدار في فنائه الخلفي.
    Siz, şimdiki çocukların, iyi otun tadı hakkında hiç bir fikriniz yok. Open Subtitles تَمْزحُ اليوم، أنت لَيْسَ لَكَ فكرةُ الذي عشب ضارُ عظيمُ يَذُوقُ مثل.
    İşte buğday bitkisi içecekleriniz geldi. Open Subtitles طيب، هنا الطلقات الخاصة بك عشب القمح.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more