"عشيرتي" - Translation from Arabic to Turkish

• klanım
• Klanımın
• klanıma
• Kabilem
• kabilemi
• akrabamdı
• klanımı
• akrabam
• kabileme
• Halkımın
• Klanımdan
• türümden misin
• insanlarımdan

Ama bu arada benim kendi klanım iç savaşın eşiğinde bocalıyor.
ولكن في الوقت الحالي عشيرتي تتأرجح على حافة هاويه لحرب أهليه

Klanımın çektiği acılar ile bilenmiş Otsutsuki hazinesinin gücü.
إنّها قوّة كنزِ أتسوتسوكي، والّتي تمَ شحذُها من معاناة عشيرتي.

Dünyamız ölüyordu ve klanıma yeni bir yurt bulmalıydım.
عالمنا كان يحتضر. وكان علي أن أجد عشيرتي منزل جديد.

Kabilem devrildi, dünyam yok edildi, biz kaçarken karım öldürüldü.
أُسقط حكم عشيرتي ودُمّر عالمي قُتلت زوجتي أثناء هروبنا

Ben hâlâ kendi kabilemi arıyorum.
وأنا ما زلت أبحث عن عشيرتي.

Birini Moria'da kaybettik ikisi benim akrabamdı bir de Cüce vardı.
واحد فقدناه في "موريا" وأثنين من عشيرتي وقزم كان معنا أيضا و (إلف) و رجلين

Bu dağda korkak gibi gizlenmektense gücümü kullanıp klanımı korumak için dışarıda olmayı tercih ederim.
أفضل الخروج واستخدام قواي لحماية عشيرتي عن الإختباء في هذه الجبال مثل الجبناء

Hayley ve benim akrabam değiller fakat bebek hakkında dedikodu yayılmış.
لا أقصد (هيلي) ولا عشيرتي لكنّ الخبر بشأن جنينها قد انتشر

Dünyamız yok oluyordu ve kabileme yeni bir yuva bulmak zorundaydım.
عالمنا كان يحتضر. وكان علي أن أجد عشيرتي منزل جديد.

Halkımın tıbbi denek olmasına izin vermeyeceğim!
أنا لن أترك عشيرتي لهذه الاختبارات الطبيّة

Klanımdan iki kişi büyük tehlikede ve yardımını rica ediyoruz.
اثنان من عشيرتي في خطر موبق ونحن نطلب المساعدة منك

Onlar senin akrabanların değil. Benim klanım. Çok eskiye dayanıyor.
ليسوا مذؤوبي عشيرتك، بل هم عشيرتي من نسل بعيد.

Tüm klanım ne yapabileceğimi biliyordu.
عشيرتي كاملة كانت تعرف ما أقدر عليه

Tüm Klanımın gözlerini sundukları hazine...
الكنزُ الّذي قدّمت عشيرتي كلها أعيُنها من أجله.

Klanımın ne olduğu kim olduğumu belirlemez.
حسناً انا لست مصنف من قبل عشيرتي

Benim ismime, klanıma ve aileme ve eğer gerekirse vücudumun korumasına da sahipsin.
لديك اسمي واسم عشيرتي واسم عائلتي

- Kabilem onlar işte.
تلك هي عشيرتي

Ben hâlâ kendi kabilemi arıyorum.
وأنا ما زلت أبحث عن عشيرتي

Birini Moria'da kaybettik ikisi benim akrabamdı bir de Cüce vardı.
واحد فقدناه في" موريا" وأثنين من عشيرتي وقزم كان معنا أيضا و (إلف) و رجلين

Ama sana sahip olabilmek için kendi klanımı öldürdüm.
... ولكنّني قتلتُ عشيرتي الخاصّة لكي يُمكنني أن أحصل عليك

Onlar benim akrabam.
كلا، إنّهم عشيرتي

kabileme geri döndüğümde kahraman gibi şölenle karşılanacaktım.
سأعود إلى عشيرتي ويحتفلون بي كالأبطال

Halkımın çoğunu öldürdüler.
لقد قتلوا العديد من عشيرتي.

Bunun yüzünden, daha reşit değilken Klanımdan atıldım.
لقد نٌبذت من عشيرتي كرضيعة بسبب هذا

Kendi insanlarımdan biraz da olsa saygı kazanabileceğimi fark ettim.
ظننت أنني قد أحتاج بعض الإحترام من عشيرتي.