Böyle bir anda Şahin Takımı'nın desteği her zamankinden daha hayati. | Open Subtitles | دعم عصبة الصقور حتماً مهمة اللعنة.. إنه ليس الوقت المناسب لذلك |
Şahin Takımı'nın daha iyi bir fikri yok sanırım. | Open Subtitles | اعتقد أن عصبة الصقور ليس لديهم أدنى فكرة |
Gençler olarak, Hans Hitler Gençliği'nin bir üyesiydi ve Sophie de Alman Kız Birliği'ne katılmıştı. | TED | كمراهقين، كان هانز عضواً في شبّان هتلر وانضمّت صوفي إلى عصبة فتيات ألمانيا. |
Gilderoy Lockhart Merlin Nişanı, Üçüncü Sınıf Karanlık Sanatlar Savunma Birliği Onur Üyesi ve beş kez üst üste Cadı Gündemi'nin En Büyüleyici Tebessüm Ödülü'nü kazandım. | Open Subtitles | جيلدروى لوكهارتى منظمة مرلين عضو من الدرجة الثالثة العضو الشرفى فى عصبة الدفاع ضد القوي الشريرة |
Hayvanların, insanlarla eşit olduğunu düşünen bir grup insanın kurduğu dernek. | Open Subtitles | إنهم عصبة من الناس و الذين يؤمنون بمساواة الحيوان مع البشر |
İşe yaramadığını gördüğümüz gibi bir milletler Ligi oluşturmaktansa, bir şehirler Ligi kurabiliriz. Birleşmiş ya da birleşmemiş milletler değil de, küresel bir belediyeler parlementosu kurabiliriz. | TED | يمكننا ان نخلق ليس عصبة الامم و التي فشلت بل عصبة المدن ليس الامم المتحدة او الغير متحدة لكن اتحاد مدن العالم |
Baba, göz bandını ödünç alabilir miyim? | Open Subtitles | ابي هل يمكنني ان استعير عصبة عينيك ؟ |
Yahudileri Savunma Cemiyeti'nin kurucusu tam burada infaz edildi. | Open Subtitles | هنا حيث قُتل مؤسس عصبة الدفاع عن اليهود |
Sonunda Şahin Takımı istediğini elde etti. | Open Subtitles | عصبة الصقور اخيراً حصلت على ماتريده |
Biz, kardeşler Takımı! | Open Subtitles | نحن عصبة الأخوة، |
Şahin Takımı olağanüstü çıktı. | Open Subtitles | أصبحت عصبة الصقور مهمه |
Buna milli hür irade hakları ve bunu gözlemleyen Milletler Birliği dahildir. | Open Subtitles | من ضمنها حق تقرير المصير الوطني ومراقبة عصبة الأمم لذلك كلّه |
Hazır ol Kötü Eski Sevgililer Birliği'nin gazabını hissetmeye. | Open Subtitles | إستعد لكي تتذوق غضب عصبة الأصدقاء الأشرار السابقون |
Sara'nın katilini bize getir, yoksa Starling Şehri'nin vatandaşları Suikastçılar Birliği'nin neler yapabileceğini görür. | Open Subtitles | تسليم القاتل سارة، أو مواطني زرزور سوف نرى ما هو عصبة القتلة قادرة على. |
Bir grup ihtiraslı hizipçi, onursuz subay beni öldürmeye çalıştı. | Open Subtitles | عصبة صغيرة من الضباط الطموحين عديمو الإستقامة تآمروا ليتخلصوا مني |
Bir grup zombi kasabayı yemeğe hazırlanıyor. | Open Subtitles | أعني , لدينا عصبة من الأموات الأحياء على وشك تحويل البلدة إلى دمية للمضغ |
Bir grup erkeğin itaatkarlarına istedikleri zaman kölelerini değiştirebileceklerini söylediği bir oyun. | Open Subtitles | لعبة,بحيث عصبة من الرجال يخبرون الخاضعات لهن انه يمكن لهم ان يغيروا العبدات متى ما أرادوا |
Bu akşam Sarah ve Philip yemeğe geliyor ve Uluslar Ligi için bir masa planı yapmam gerekiyor! | Open Subtitles | سارة وفيليب سيأتون للعشاء الليلة وعندى مخطط لهذا الإجتماع والذى سيحل عصبة الأمم |
Göz bandını çıkartmışsın! Ben kazandım. | Open Subtitles | لقد خلعتِ عصبة العين، لقد فزت. |
Yine de konu Milletler Cemiyeti'ne taşındı. | Open Subtitles | بأستثناء قرارات الأدانه ( الصادره عن ( عصبة الأمم |
Tıklama sesi duyduğunda göz bağını çıkarabilirsin. | Open Subtitles | لمّا تسمع طرقًا، حينها يمكنك إزالة عصبة العينين. |
Aslında herkes bir gözbağı takar veya en azından at gözlüğü takarlar. | Open Subtitles | في الحقيقة، الكل يضع عصبة عين. أو غمامات على الأقل. |
"KARDEŞLER TAKIMI" | Open Subtitles | - - عصبة الأخوة تعديل التوقيت محمد ابوحشيش |