Bu kadar gergin olduğunu fark etmemiştim. Seni eve göndersem iyi olacak. | Open Subtitles | أنا لم أدرك بأنك كنت عصبية جداً أعتقد أني يجب أن أرسلك للبيت |
Eh, gergin olman doğal, ama artık bitti. | Open Subtitles | حسنا إنه طبيعي أن تكوني عصبية ولكن كل شيء انتهى |
Birkaç saatliğine acımasız olmam gerekiyor, ve kafein beni sinirli tutuyor. | Open Subtitles | أريد أن أبقى فى مزاج حاد للساعات القادمة فالكافين يبقينى عصبية |
sinir uçlarındaki algılayıcılar mekanik, termal ve kimyasal tehditleri algılıyor. | TED | ترصد مستشعرات في نهايات عصبية متخصصة التهديدات الميكانيكية، والحرارية، والكيميائية. |
Kusura bakma, galiba biraz gerginim. | Open Subtitles | أنا آسفة, ولكني أعتقد إنني فقط عصبية قليلا |
- Lemon sakin ol. Neden bu kadar gerginsin? | Open Subtitles | أوه، ليمون، استرخي لماذا أنت عصبية جداً؟ |
heyecanlı olduğumda ya da kaçırıIdığımda ağzım kurur. | Open Subtitles | لأن فمى يصبح جافا عندما أصبح عصبية أو يتم إحتجازى رغما عنى |
- Tamam! Analistim çok gergin olduğumu söylüyor! Lanet olası Valium nerede? | Open Subtitles | حسنا، حسنا، محللي النفسي يعتقد أنني عصبية جدا أين المهدئ الملعون |
O uyarıcı hapları almaya başladığından beri gergin ve şüpheci davranıyorsun. | Open Subtitles | أصبحتِ عصبية ومرتابة منذ أن أعطيتك الحبوب المنشطة. |
Kahve beni daha gergin yapabilir. | Open Subtitles | تَعْرفُ، أعتقد قهوة قَدْ يَجْعلُني أكثر عصبية. |
İki yıllık bekleyiş seni gerçekten gergin yapmış. | Open Subtitles | يا فتاة، عامين من الإنتظار جعلتك عصبية حقاً |
Müzayedeciliğe ilk başladığımda biri bana gergin olduğum zaman katılımcıları iç çamaşırlı olarak hayal etmemi tavsiye etmişti. | Open Subtitles | عندما بدأت العمل كدلالة أولا شخص ما أخبرني إذا كنت عصبية يجب أن أصوّر الجمهور فقط في ملابسهم الداخلية |
Birisi senin gibi zeki, kararlı ve güzel olursa, bu geri kalanımızı sinirli yapar. | Open Subtitles | ـ متى يكن الشخص أنيقاً وقائداً ؟ ـ مثلك، وجميلة جدا تجعل الباقون بحالة عصبية جدا |
Üç: sinirli olunca saçınla oynayış şeklin. | Open Subtitles | رقم ثلاثة طريقتك و أنت تلعبين في شعرك عندما تكوني عصبية |
Ama beynimizde bunu baskılamamızı sağlayan sinir hücreleri var. Hadi. | Open Subtitles | لكن أدمغتَنا تَفرز ناقلات عصبية الذي تمكّنُنا من التَعَامُل معهم. |
Berger'le randevum için şimdi iki kat daha gerginim. | Open Subtitles | أنا أتمنى أن تكون سعيدا الآن. أنا ضعف عصبية عن بلدي تاريخ بيرغر. |
Tatlım, Bay Jarvis'ten biraz hoşlandığın için mi gerginsin acaba? | Open Subtitles | عزيزتي هل تعتقدين بأنك عصبية لانك معجبه قليلاً بالسيد (جارفيس) |
Biraz heyecanlı. Belki sen biraz yardım edersin. | Open Subtitles | عصبية بعض الشيىء ربما يمكن ان تعطينا واحد اثنان ثلاثة للحظ |
Bak, ben de senin kadar sinirliyim. | Open Subtitles | إسمع،أنا فقط عصبية مثلك |
Şimdi, beyin, bildiğiniz gibi, nöronlardan oluşuyor. | TED | حسناً , ان الدماغ كما تعلمون مكون من خلايا عصبية |
Deneğin beyni, endişe verici derecede yeni nöral yollar yaratmaya devam ediyor. | Open Subtitles | دماغ الكائن يستمر بصنع مسارات عصبية جديدة بمعدل غير مسبوق وينذر بالخطر |
Çok gergindim, tek bir şey bile söyleyemedim. | Open Subtitles | كُنت عصبية جدا ، حتى أني لم أقل شيئا حتــى |
Ama biraz nevrotik olmuştur sadece çünkü belki, ben doğru değilim anlamına gelmez. | Open Subtitles | ولكن لمجرد أنني كنت عصبية قليلا ربما هذا لا يعني أنني لست محقة |
Gitme, Rosamund, tedirgin mi ettim seni? | Open Subtitles | لاتذهبى يا روزموند, الا اذا كنت انا اجعلك عصبية ؟ |
Seninleyken, işler her zaman olduğundan daha zor bir hale geliyor. Sen her zaman çok sinirlisin. | Open Subtitles | لأن الأمور صعبة معكِ للغاية أنتِ عصبية جداً |
nöro ameliyat sonrası kontrollere ihtiyacı var, antibiyotiklere devam edecek. | Open Subtitles | ستحتاج لمراجعات عصبية ما زالت على المضادات الحيوية |