"عصير الليمون" - Translation from Arabic to Turkish

    • Limon suyu
        
    • limonatayı
        
    • Limonatanı
        
    • limonatası
        
    • limonlu
        
    • limonatam
        
    • limonatan
        
    • - Limonata
        
    • limonataları
        
    • Limon suyunu
        
    • limonatada
        
    • limonata var
        
    Ama buna başlamadan önce de, diyette, biraz Limon suyu tavsiye ediyorum. Open Subtitles قبل أن نصل إلى ذلك، أظن، أنا دائماً أنصح ببعضاً من عصير الليمون ضمن النظام الغذائي.
    - Lekeyi çıkarmak için her şeyi denedim. - Limon suyu? Open Subtitles حاولت بجميع الطرق ان ازيله - ماذا عن عصير الليمون ؟
    limonatayı görebilir miyim? Open Subtitles هل يمكن أن أرى عصير الليمون الذي تشربيه؟
    Limonatanı aldım ama ne kadar istersin bilemedim diye biber eklemedim. Open Subtitles أحضرتُ عصير الليمون لكني لم أضف الفلفل لأنيلمأعرفماالمقدار...
    Sahte limonlarla yapılmış limonatası var. Kılıç şeklinde kürdanları var. Open Subtitles حصل على الليمون الوهمي مع عصير الليمون الحقيقي وحصل على المسواك على شكل سيوف
    - limonlu güzel bir Şampanya... - Hayır, gidiyorum. Open Subtitles ربما بعض من عصير الليمون انا ذاهبة , وداعاً
    Taze limonatam var... Open Subtitles لدي عصير الليمون الطازج.
    İşte limonatan. Open Subtitles عصير الليمون.
    - Si, kardeş. - Limonata alayım. Tekrar sarhoş olacaksın, değil mi? Open Subtitles انا سأشرب عصير الليمون ، وانت ستسكر مرة اخرى ، اليس كذلك ؟
    Sevgili Minik Kuşum, maytapları hazırla, limonataları da... yaşlı meşe ağacının etrafına sarı kurdeleler bağla... Open Subtitles عصفورتى العزيزة, كونى جاهرة جهزى عصير الليمون ضعى وشاح أصفر على الشجرة القديمة
    Hiçbir sey olmadigini kanitlamak için bu Limon suyunu aletime sikacagim. Open Subtitles فقط لأثبت لكم بأنني لست أعاني من أي شيء, يا سيدات، سأعصر عصير الليمون الحامض هذا على قضيبي الآن
    Hani bir limon sıkacağı vardır... pasta için Limon suyu sıkılabilen. Open Subtitles كان لديها احدى تلك العصارات اليدوية وكانت تخرج عصير الليمون كله من اجل تلك الكعكة
    Teşekkürler, adamım. Üzerine Limon suyu sıktım. Open Subtitles شكرا ، رجل أعصر عصير الليمون الجديد عليه
    İnanamıyorum, Limon suyu kalmamış Open Subtitles لا أستطيع أن أصدق أنه قد نفذ مني عصير الليمون
    Sadece su ve Limon suyu. Katı yiyecek yok. Open Subtitles ماء، عصير الليمون الحامض، ولا وجبة سلطات.
    Bugünlerde bir bardak limonatayı bin dolardan satamıyorum bile. Open Subtitles سأكون محظوظاً إن بعت كأساً من عصير الليمون مقابل ألف دولار
    Ağabeyim limonatayı seviyor. Open Subtitles هذا عصير الليمون الذي يحبـه هيونـج نيم
    Limonatanı sosisle karıştırmayı bırak. Open Subtitles توقف عن تحريك عصير الليمون بالسجق
    Limonatanı yapıyorduk. Open Subtitles فقت أقوم بصنع عصير الليمون الخاص بك.
    Ben de zaten pazartesi sabahı, yetişkin limonatası olsa da olur dedim. Open Subtitles وقلت بما أنها صباحية يوم الأثنين لما لا نتناول شيء من عصير الليمون
    Kendim yapıyorum, limonlu. Denemelisiniz. Open Subtitles أنا أفعلها بنفسي مع قليل من عصير الليمون ، يجب أن تجربها
    Taze limonatam var... Open Subtitles لدي عصير الليمون الطازج.
    - Limonata yaparsam içer misin? Open Subtitles هل ترغب في كأس من عصير الليمون إذا صنعته؟
    "Bir ağaç gölgesinde içilen limonataları." Open Subtitles هل تتذكرون احتساء عصير الليمون تحت ظل الشجرة؟
    Ameliyat izini saklamak istiyorsan Limon suyunu vazelinle karıştır ve her gün sür. Open Subtitles هل تريدين المحافظه على الحرق من الندبات ؟ اخلطي عصير الليمون مع بعض الفازلين و افعلي ذلك يومياً
    limonatada yardıma ihtiyacım var. Open Subtitles انا بحاجة الى بعض المساعدة مع عصير الليمون.
    Moody, Mahtob, Baba! Gelin! Taze, ev yapımı limonata var. Open Subtitles مودي, ماهتوب, ابي هيا, صنعت عصير الليمون الطازج

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more