meclis üyesi bana, Güney Bronx'daki hastanenin... bu öğleden sonra neden mali hissesinin... devam etmediğini açıkladı. | Open Subtitles | عضو مجلس المدينة كان يشرح لي عن ذلك المستشفى في جنوب برونكس لم يبقوا على قيد الحياة بسبب قطع التمويل |
meclis üyesi ve sokak çeteleri arasında bir anlaşma olduğunu keşfettim. | Open Subtitles | إكتشفت تحالفا بين عضو مجلس بلدي وعصابات الشوارع |
Sanırım, eski günlerden kalıp, çalışmaya devam eden aramızdaki tek kişi Senatör. | Open Subtitles | الشخص الوحيد من الايام الخوالى الذي لازال يعمل هو عضو مجلس الشيوخ |
Bu demek oluyor ki Senatör ve konuklarını da karantinaya almamız gerekecek. | Open Subtitles | هذا يعني أن علينا حجر عضو مجلس الشيوخ وضيوفه عضو مجلس الشيوخ؟ |
Dinle, 6 tanesinin yönetim kurulu üyesi aynıymış. | Open Subtitles | استمع الى هذا,سته منهم لديهم نفس عضو مجلس الاداره |
belediye üyesi Mercy General'da iyileşiyor. | Open Subtitles | عضو مجلس ليتعافى في الرحمة العامة. |
Sutton Wall adlı bir adam ABD Başkanlığı için aday olmak isteyen eski Pennsylvania senatörü Rick Santorum'un personel başvekili. | Open Subtitles | رجل اسمه سوتون وال وقد كان نائب رئيس الموظفين لدى ريك سانتورم الذي كان عضو مجلس الشيوخ عن ولاية بنسيلفينيا |
Belediye meclisi üyesi Bartlett, ne vardı gerçekten kadar, aşağı Burada beş Görülecek? | Open Subtitles | عضو مجلس محلي بارتليت , ما الذي كنت حقا تخطط إليه , هنا في فايف بوينتس ؟ |
meclis üyesi dostunuzu ömür boyu parmakliklar arkasina gönderecek bir içerige sahip olan. | Open Subtitles | محتويات ذلك المظروف قدّ تزج بصديقكم عضو مجلس الشيوخ سجناً مدى الحياه. |
meclis üyesi dostunuzu ömür boyu parmaklıklar arkasına gönderecek bir içeriğe sahip olan. | Open Subtitles | محتويات ذلك المظروف قدّ تزج بصديقكم عضو مجلس الشيوخ سجناً مدى الحياه. |
meclis üyesi Darren Richmond Seattlelı genç Rosie Larsen'ın cinayetinden tutuklandı. | Open Subtitles | تم اعتقال عضو مجلس المدينة ريتشموند دارين بتهمة قتل روزي لارسن. المراهقة من سياتل |
Kim bana bu meclis üyesi ne söyleyecek? | Open Subtitles | من الذي سيخبرني ما معنى عضو مجلس تشريعي؟ |
meclis üyesi Rush'i sorusturdugun su politikaya bulanmis sorusturma var ya? | Open Subtitles | تحقيق الدوافع السياسي، الذي تُديره، ضد عضو مجلس البلدية |
meclis üyesi Lee Kyung Wan, Savcı Kim Young Joo'nun elinde. | Open Subtitles | قام المحقق كيم يونج جو بدائرة النيابه العامه بتوقيف عضو مجلس الشعب لى كيونج وان |
Senatör babasının ve Washington, D.C.'nin ondan beklentileri vardı. | TED | كانت لديه توقعات والده عضو مجلس الشيوخ و واشنطن دي سي. |
Aptal. Hiç edep öğrenmedin mi? Senatör Gallio'nun oğlunun önündesin. | Open Subtitles | ايها الاحمق الن تتعلم ابدا هذا الذي تتكلم عنه هو ابن عضو مجلس الشيوخ غاليو. |
Senatör, gördüğünüz gibi, maalesef çok acil bir iş ç ıktı. | Open Subtitles | عضو مجلس الشيوخ ، كما ترون ، بعض الأعمال الملحة للتو نخرج. |
Senatör Capitol Hill'de kural olmayabilir. | Open Subtitles | حَسناً، عضو مجلس الشيوخ، قواعد قَدْ لا تَعْني أيّ شئ على كابيتول هِلْ، |
Raj, nasıl bir büyü yaptın da CEO yerine Yönetim kurulu üyesi yaptı seni? | Open Subtitles | حتى جعلتك عضو مجلس ادارة بدلا من مدير تنفيذى؟ أنه السحر النابع من شخصيتى |
belediye üyesi James Hart'ın yeniden seçim kampanyası için bağış gecesi düzenliyorlarmış. | Open Subtitles | (أنهم عقد لجمع التبرعات لإعادة انتخاب عضو مجلس (جيمس هارت. |
Randevu almadan geldim ama senatörü görmem çok önemli. | Open Subtitles | لكنه من المهم جدا ان أقابل عضو مجلس الشيوخ |
Bugün eski belediye meclisi üyesi Ron Miller eline silahla belediyeye girdi. | Open Subtitles | -لكن هذا تغير اليوم عندما دخل عضو مجلس البلدية السابق "رون ميلر" إلى دار البلدية ومعه سلاح |
Diyorum ki, gerçek bir kurul üyesi asla böyle birşeyi asla daha alt düzey bir çalışanla tartışmaz, yani şimdi bekliyoruz. | Open Subtitles | أعني، عضو مجلس إدارة حقيقي لن يناقش مثل هذا الشيء مع تابع له، لذا سننتظر الآن |
Baltimore Şehir Konseyi üyelerinden biri! | Open Subtitles | ! عضو مجلس مدينة بالتيمور |
Henüz resmi değil ama bir belediye meclis üyesinin personel şefi olma ihtimalim var. | Open Subtitles | الأمر ليس رسمياً بعد ، لكن هناك فرصة مع عضو مجلس المدينة كرئيس موظفيه |