Tek bir Hapşırık ve iki kişi beni sahada taşımak zorunda kaldı. | Open Subtitles | عطسة واحدة , و اضطر رجلين ان يساعدانى بالخروج من الملعب |
45 beygir gücünde, ABS'li ve Bay Hapşırık 3D'nin resmi arabası. | Open Subtitles | إنها بقوة 45 حصاناً وتمتلك فرامل مانعة للإنزلاق إنها سيارة السيد عطسة الرسمية ذات الأبعاد الثلاثية |
Kornasını çaldığınızda Hapşırık sesi çıkartıyor. | Open Subtitles | عندما تضرب على بوق السيارة يخرج صوت عطسة |
Çünkü, sonra bir kere daha hapşırdı ve o da bir tane idi. | Open Subtitles | لأنها عطست بعد ذلك... وكانت أيضاً عطسة واحدة |
Evet, sadece bir kez hapşırdı. | Open Subtitles | إنها مجرد عطسة واحدة |
Bu arada, şu doğaçlama aksırık gibi bilmek istediğim çok şey daha var. | Open Subtitles | بتلك الأثناء، إن بدرت عنهم عطسة خارجة عن المألوف، أريد أن أعرف شأنها. |
Ls bir hapşırma? | Open Subtitles | هل كانت هذه عطسة ؟ |
60 yaş altı kategorisinde bölgesel yapboz şampiyonuydum. O tuhaf Hapşırık. | Open Subtitles | كنت بطل مسابقة الأحاجي المحلية في فئة تحت الـ60. إنها عطسة غريبة. |
Hapşırık kurşunuydu. Tam suratıma yedim. | Open Subtitles | كنت رصاصة عطسة مباشرة على الوجه |
Trafik kazası, kafaya bir darbe, hatta bir Hapşırık, eğer bu kurşun parçalarını yarım milimetre bile... hareket ettirecek olursa... | Open Subtitles | حادثة سيارة , ضربة على الرأس او حتى عطسة... اية حركة بسيطة ولو نصف مليمتر ستكون بحالة سيئة |
Bir Hapşırık oldu mu? | Open Subtitles | هل كانت هذه عطسة ؟ |
Bu bir Hapşırık. | Open Subtitles | انها عطسة واحدة لاتعني شيئا |
Ezik! Pardon, birden Hapşırık geldi. | Open Subtitles | "فـاشل" عُذراً كانت هذه عطسة حقيقية |
Ne de güzel hapşırdı. | Open Subtitles | يالها من عطسة رائعة |
Demek Hancock hapşırdı? | Open Subtitles | ! هي عطسة "هانكوك" إذن ؟ |
Yani... insana daha çok aksırık gibi geliyor. | Open Subtitles | ) يبدوا أقرب إلى عطسة |
Binbaşı hapşırma. | Open Subtitles | عطسة ضخمة |