| Birlikte burada harika şeyler yapabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نفعل أشياء عظيمة هنا معا ، أنا وأنت. |
| Kendi adıma konuşacak olursam bugün burada harika bir hizmet verdiniz Dr. Masters. | Open Subtitles | بشكل ممتع كما هو الحال مع القضيب الكبير. بإمكاني التحدث عن نفسي بالقول أنّك قدمت خدمة عظيمة هنا اليوم يا دكتور ماسترز. |
| Evet, burada harika ürünler ürettik. | Open Subtitles | و نعم، لقد قمنا ببناء مُنتجات عظيمة هنا. |
| Bence, burada büyük şeyler yapmak için fırsatımız var. | Open Subtitles | اعتقد أن لدينا فرصة إنجاز أمور عظيمة هنا |
| Bence Watson ve Ben burada büyük işler yapabiliriz. | Open Subtitles | أعتقد أن واتسون وأنا سوف نقوم بأشياء عظيمة هنا |
| Görünüşe göre burada harika şeyler gerçekleştiriyorsunuz, Şansölye. | Open Subtitles | تبدو مثل أنك تقوم بأشياء عظيمة هنا. |
| burada harika bir hayatım var ve bir dakikasını bile kaçırmak istemiyorum. | Open Subtitles | عِنْدي a حياة عظيمة هنا وأنا لا أُريدُ التَغَيُّب عن a دقيقة منها. |
| Doğru ya, burada harika bir hayatın var. | Open Subtitles | لديك حياة عظيمة هنا بالأسفل |
| burada harika bir hoş geldin komitesi var. O mu? Evet. | Open Subtitles | لديك لجنة ترحيب عظيمة هنا |
| burada harika parçalarımız var. | Open Subtitles | لدينا مجموعة عظيمة هنا |
| Ama bence ikimizde burada büyük bir fırsatı kaçırdık. | Open Subtitles | لكن أعتقد أننا نهدر فرصة عظيمة هنا |