"عقابه" - Translation from Arabic to Turkish

• cezası
• cezasını
• ceza
• cezayı
• cezanız olacak
• hak

cezası ölüm olmayacak, ama işlediği suç ile sonsuza kadar yaşayacak.
عقابه يجب ألا يصل إلى الموت لكى يعيش بعاهته إلى الأبد

cezası, sekiz saat kınama odasında bulunmak ve iki hafta boyunca izleme cihazı takmaktı.
لذا كان عقابه الحجز لثمانية ساعات في غرفة التأمل و ارتداء جهاز الرصد الإلكتروني لأسبوعين

Bu ceza en az hapis cezası kadar acı olacaktır.
سيكون هذا عقابه بالاضافة إلى السجن

Ve yarın toplanıp, cezasını çekmesini seyredeceğiz. Korkaklık ve başkaldırı suçundan ötürü.
و غداً سوف نتجمع لرؤية عقابه بسبب الجُبن و العصيان.

Bu konseye getirilip, cezasını görecek.
فسيتم إحضاره للمثول أمام المجلس حيث سيواجه عقابه

Oh, evet, Yılbaşını çaldığı için ceza olarak, vermek zorunda olduğu şu burs.
نعم ، كان هذا عقابه على سرقة عيد الميلاد المجيد

Çocuğun hak ettiği cezayı bulacağı günü görmeyi umuyorlardı.
لقد تمنوا أن يعيشوا ليروا هذا اليوم ، الذى ، كما قالوا يرون فيه هذا الصبى ينال عقابه الطبيعى ينال ماذا ؟

Belki de bu sizin cezanız olacak.
إن هذا هو عقابه

Bunu yapanlar hastalığı geçirme riskini taşır, ve cezası da ölüm olur.
من يفعل ذلك... مخاطرته ستنشر العدوى، وسيكون عقابه الموت.

Kanunlarımız gereği, bu suçun cezası ölümdür.
. و بحكم القانون فإن عقابه هو الموت.

Davet neredeyse mahvoluyordu ve cezası ne oldu?
حفل الاستقبال كاد أن يفسد, وهذا هو عقابه ! ؟

Onun cezası daha büyük olmalı.
عقابه يجب أن يكون شديدا

cezası korkunç olacaktır.
ولكن عقابه سيكون فضيعاً

Firar etmenin cezası ölümdür.
الارتداد عقابه الموت

Sonny bunun cezasını çekecek. Bundan şüphen olmasın.
سونى سينال عقابه لا تقلق حول ذلك

cezasını duyunca sevmeyebilirsin.
ربما لن تكون كذلك عندما تسمع عقابه

Merak etme, cezasını bulduğundan emin olacağım.
لا تقلق. سأتأكد من أن يحصل على عقابه

13 yaşının altındaki çocuklara cinsel istismarda bulunulmuşsa, ...uzlaşma olsa bile ceza alabilir.
...إغتصاب الأطفال دون الثالثة عشر يمكن أن يتم عقابه بغض النظر عن التسوية

Çekeceği ceza, hasatı önlemeye çalıştığı için ona müstehak.
عقابه سيكون كفّارة عن محاولاته منع إتمام الحصاد.

George Amberson Üniversite ikinci sınıfta tatil için eve döndüğünde... ..hak ettiği cezayı alacağını umanlar yine hayal kırıklığına uğradılar.
لم يوحى أى شئ فيه بالأمل فى أنه قد نال عقابه