"عقدتُ" - Translation from Arabic to Turkish

• yaptım
• bir

Ben de temizlik hakkında başka bir bakış açısı edindim ve bir kaç hafta sonra üniversitemde yaptığım bir konuşmada 1000 tutarında bir hata yaptım.
وبدأ يتكون لدي نظرة مختلفة عن النظافة وبعد عدة أسابيع، عقدتُ محادثة في جامعتي، واقترفتُ خطأ بألف.

bir anlaşma yaptım ve bozmam yanlış olur.
لقد عقدتُ إتّفاقاً ، وسيكون خطأ عدم الإيفاء به

Bu hayat karşılığında onunla bir anlaşma yaptım.
عقدتُ اتّفاقاً معه مقابلَ هذه الحياة. كنتُ حمقاء.

bir anlaşma yaptım. Ve süper gücümü kullandım. Doğru söylüyor.
عقدتُ اتّفاقاً، و استخدمتُ قوّتي الخارقة.

Şimdi , Sayın Vali, bir anlaşma yaptım.
الآن, أيها الحاكم, لقد عقدتُ صفقة, كما ترى.

- Buradan erken çıkmak için bir anlaşma yaptım.
لقد عقدتُ إتفاقًا لإخراجي من هُنا قبل .أن أُكمِلَ فترتي بالسجن

Ahern'in VIP partisine dört bilet için bir kadınla anlaşma yaptım.
عقدتُ صفقة مع تلك السيّدة لقاء أربعة بطاقات لحضور حفل "إيهرن" للشخصيات الهامّة.

Babanla seni ona götüreceğime dair anlaşma yaptım.
عقدتُ اتّفاقاً مع والدك بإحضارك إليه

Fırsatım varken bir anlaşma yaptım.
عقدتُ صفقة لمّا كان يمكنني ذلك

- Biriyle anlaşma yaptım, tamam mı? - Jim, lütfen!
لقد عقدتُ إتقافاً مع رجل ؛ حسنٌ (جيم) ؛ أرجوك.

Erica'nın güvenliğinden endişeliydim ve bir anlaşma yaptım. Artık bizi rahat bırakacaklar.
لقد هدّدوا (إيريكا)، وقد عقدتُ صفقة، سيتركوننا وشأننا الآن!

Jimmy'i kurtarabilmek için onunla bir anlaşma yaptım.
لقد عقدتُ اتفاقاً معه لإبقاء (جيمي) على قيد الحياة

Şeytanla daha yeni bir anlaşma yaptım.
لقد عقدتُ صفقة للتو... . مع الشيطان

Stefan, Elijah ile bir anlaşma yaptım.
(ستيفان)، لقد عقدتُ إتّفاقاً مع (إيلاجا)

Stefan, Elijah'la bir anlaşma yaptım.
(ستيفان)، لقد عقدتُ إتّفاقاً مع (إيلاجا)

Hayatımın anlaşmasını yaptım.
عقدتُ صفقة حياتى

Klaus ile bir anlaşma yaptım. Ona Rebekah'ı verdim.
لقد عقدتُ إتفاقاً مع (كلاوس) أعطيته (ريبيكا)

Hint hükümetiyle bir anlaşma yaptım.
عقدتُ صفقة مع الحكومة الهندية