Yani diyorsun ki, anlaşma yapmak üzere olduğumuz kadın bana suikast girişiminde mi bulundu? | Open Subtitles | هل تعني أن المرأة التي نحن على وشك عقد اتفاق معها حاولت قتلي؟ |
Benim tavsiyeme rağmen, Bay Acosta anlaşma yapmak istiyor. | Open Subtitles | اذن ضد الاخذ بنصيحتي السيد اكوستا يريد عقد اتفاق معكم |
Nasıl yani "anlaşma yapmak istiyorum"? | Open Subtitles | ما الذي تقصده بأنني أريد عقد اتفاق |
Çok daha değerli bir adamla yeni bir anlaşma yapabilirim. | Open Subtitles | أرغب في عقد اتفاق آخر.. مع رجل ذو مكانة أعظم.. |
Onu, bizimle bir anlaşma yapmaya zorlayabiliriz. | Open Subtitles | . أعتقدأننا يمكن أن نجبره على عقد اتفاق معنا |
Bizimle anlaşmak istemesinin nedenini de anlıyorum, çünkü yaklaştığımızın farkında. | Open Subtitles | وأرى لما يود عقد اتفاق لأنه يعرف أننا قادمون إليه |
Bir anlaşma yapmak için yardımcı olmamı istiyorlar. | Open Subtitles | يريدونني أن أساعد في عقد اتفاق. |
Bu yüzden seninle bir anlaşma yapmak istiyorum. | Open Subtitles | عليه أود عقد اتفاق معكي |
Conway aradı. anlaşma yapmak istiyormuş. | Open Subtitles | كونواي اتصل يريد عقد اتفاق |
anlaşma yapmak istiyor. | Open Subtitles | -يريد عقد اتفاق -اتفاق؟ |
- Bayan Palmer anlaşma yapmak istiyor. | Open Subtitles | - السيدة بالمر تريد عقد اتفاق |
- Evan Ballard'ın avukatı anlaşma yapmak istiyor. | Open Subtitles | -محامي (إيفان بالارد) يريد عقد اتفاق |
Bana suikastçının ismini vermeniz halinde belki bir anlaşma yapmamız mümkün olabilir. | Open Subtitles | إن أعطيتني اسم القاتل فلربما نستطيع عقد اتفاق |
Eninde sonunda seni kimin tuttuğunu bulacağız. Ancak bize yardımcı olacak olursan bir anlaşma yapabiliriz. | Open Subtitles | سنجد من وظفّكِ في النهاية لكن إذا ساعدتينا يمكننا عقد اتفاق |
İdealist. Bunu o kadar sevdin ki ne bir anlaşma yapabildin ne de bir ilerleme sağlayabildin. | Open Subtitles | المثالي، راقك ذلك للغاية حتى أنك عجزت عن عقد اتفاق |
bir anlaşma yapabilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكننى عقد اتفاق من نوع ما؟ |
Hep, zeki bir bayanla anlaşmak daha kolaydır diye düşünmüşümdür. | Open Subtitles | لطالما اعتقدت انة من السهل عقد اتفاق مع سيدة ذات دهاء |
Şeytanla anlaşmak hariç. | Open Subtitles | عدا عقد اتفاق مع الشيطان |
Swagger'dı. anlaşmak istiyor. | Open Subtitles | هذا سواغير يريد عقد اتفاق |
Eğer girip, başarısız olursam, o zaman anlaşma yapmaya razı olurum. | Open Subtitles | وإن أخذته ولم أنجح، فحينها سأفكر في عقد اتفاق |
bir anlaşma yapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | إنها تحاول عقد اتفاق |