İlaçlarını düzenle, kıyafetlerini düzenle belki o da düzelir. | Open Subtitles | يحضر أدويتها، يحضر ملابسها ربما يمكنه علاجها هي شخصياً |
Eğer Tedavisini kesersen ve 2 hafta sonra onlar ayrılırlarsa onun yararına hizmet etmiş olmazsın. | Open Subtitles | إذا أنهيت علاجها و من ثم انفصلا بعد أسبوعين فلن تقدمي ما هو الأفضل لصالحها |
- Tekrar ilaç tedavisine başlatıp dengesini kazandırırız. | Open Subtitles | حسنا,سنعيدها على علاجها ونسرحها هل يمكننا رؤيتها ؟ |
Okul aktivitelerine katılmak, onun tedavisinin bir parçası. | Open Subtitles | المشاركة في النشاطات المدرسية جزء من علاجها |
Kişi sakin gözüküyor. Aşırı ilaç verilmiş. | Open Subtitles | الحالة تبدو تحت السيطرة تم علاجها بشكل مكثف |
Onun tedavi edilmesini istedim ve sakinleşmesi için para yardımı yaptım. | Open Subtitles | لقد طلبتُ أن يتم علاجها و لقد قدمتُ لها المال لتهدئتها |
Yeni insanlara alışmasına yardımcı olacak bir sosyal hizmetliyle terapiye devam edecek. | Open Subtitles | ستواصل علاجها النفسي مع أخصائي إجتماعي و الذي سيساعدها على التكيّف في بيئتها الجديدة |
Onu iyileştirmeye çalıştığınız için minnettarım ama şu anda halkın güvenliğini garanti edebilir misiniz? | Open Subtitles | الآن، وأنا أقدر أنك تحاول علاجها ولكن في هذه اللحظة،هل يمكنك ان تضمن لي أن العامة من الناس سوف يكونوا في آمان؟ |
- Bir bakayım, belki iyileştirebilirim. | Open Subtitles | حسناً دعني أنظر إليها ربما يمكنني علاجها |
Ayrıca ilaçlarını içmemekte diretiyor. Görevlilere karşı saldırgan bir tutum içinde. Durumu daha da kötüye gidiyor. | Open Subtitles | كانت تقاوم علاجها أيضاً , ومتنافسة جداً مع التقدم , يبدوا أنها في وضع أسوأ |
İlaçlarını almaya devam edecek, ama terapi sürerken daha fazlasını yapamazlar. | Open Subtitles | وسوف تكمل علاجها هناك,ولكن بالنسبة لما يمكنه علم النفس,لن تصل الى الكثير |
İlaçlarını aldığından emin olmalıyım. | Open Subtitles | فقمت بتتبع خطواتك ، لأتأكد من أنها تتلقى علاجها |
iki gün sonra aniden onun Tedavisini sonlandirmaya kalktin. | Open Subtitles | بعدها بيومان, فجأة أنت تحاول أن توقف علاجها |
Tedavisini olmak için yatmış bekliyor. Uyandığında tamamıyla farklı bir kişi olacak. | Open Subtitles | إنّها تخيط المكائد لتحصل على علاجها وتنهض كشخص مختلف تماماً |
Kortikosteroid tedavisine başlayın. | Open Subtitles | ابدأوا علاجها بالكورتيكوستيرويد |
Flumazenil tedavisine başlamalıyız. | Open Subtitles | لابد أن نبدأ علاجها بأعطائها "فلومازينيل" |
Bunu sadece tedavisinin masrafları için yapıyorum. | Open Subtitles | أقوم بهذا العمل لأدفع تكاليف علاجها. |
Hayır, sen bugün yanında kal ve tedavisinin agresif bir şekilde devam ettiğinden emin ol. | Open Subtitles | وعليك التأكد من علاجها يبقى العدوانية. |
Onlar, tamamıyla tedavi edilebilir ya da önlenebilir hastalıklardan dolayı görme engelliler. | TED | إنهم مكفوفون بسبب أمراض يمكن علاجها أو الوقاية منها كليا. |
Artık terapiye paran yetmiyor sanıyordum. | Open Subtitles | أفرض عليها واقعهَا أعتقدت أنك ليس بوسعَك تحمل تكاليف علاجها بعد الآن |
6 aydır iyileştirmeye çalıştığımız bacağı aynı yerden kesildi. | Open Subtitles | أبي ...ليس هناك فرصة لقد قفزت على الساق التي كنا نحاول علاجها في الستة شهور المنصرمة |
İçeride basınç oluşuyor. - İyi haber ise: iyileştirebilirim. - Toby, EMA'yı çalıştırması için benimle... | Open Subtitles | هناك ضغط يتجمع داخلها، لكن الأخبار السارة، يمكنني علاجها. |
Koca hafta sonu ilacı olmadan nasıl dayanacak acaba? | Open Subtitles | ليس لدي فكرة كيف ستقضي نهاية الاسبوع بالكامل بدون علاجها |
Terapisinin bir parçasıymış. Demek hâlâ Ostroff'da? | Open Subtitles | لقد أخذوا هاتفها ، إنه جزء من علاجها |
Ayrıca bu bölgede, tek bir insan bile AIDS veya verem tedavisi görmüyordu. | TED | ولا توجد ولا روح واحدة في المنطقة تم علاجها من الإيدز أو السُل. |