Dünya ile olan bütün ilişkim kesilmişti karım haricinde. | Open Subtitles | علاقتى مع القلق اثرت على الجميع ما عدا زوجتى |
Henüz tanışmadığım karımla olan ilişkim. | Open Subtitles | علاقتى مع الزوجة التى لم اجتمع بها حتى الأن. |
Huzursuz hissediyorum gibi, ki bu her zaman böyle gerçeklikle olan ilişkim dağılmış gibi. | Open Subtitles | إنه مثلما أشعر بالقلق و هى طوال الوقت تقريباً علاقتى بالواقع تنمحى على الإطلاق |
Bu evliliğin herhangi bir şekilde dostlarımla olan ilişkimi bozmayacağını bilmenizi istiyorum, yemin ederim. | Open Subtitles | اريدكم ان تعلموا ان تلك الزيجه لن تمثل بأى حال اى خطرا على علاقتى بأصدقائى فى حدها الادنى |
O külot değiştirir gibi kadın değiştirirken kimle hangi romantik ilişkimi bitirmek zorunda kalmıştım? | Open Subtitles | من الذى قطعت علاقتى به لأنه يغير نسائه بقدر ملابسه |
İşte bu yüzden daha en başındayken senden ayrıldım. | Open Subtitles | أترى، هذا هو السبب الرئيسى لقطع علاقتى بك |
Seni temin ederim, rahip Tanrı'yla aram iyidir sen bir dua yaz yeter, hava düzelebilir. | Open Subtitles | أؤكد لك , بسبب علاقتى الحميمة .... مع الله إذا كتبت صلاة جيدة ... |
Ailemle olan ilişkim tamamen taraf tutmaya yönelikti. | Open Subtitles | علاقتى مع عائلتى وكان لابد أن أنحاز لأحدهم |
Ama şimdi, gelecekteki ilişkim, nişanım evliliğim, çocuklarım ve torunların hepsi yok oldu, çünkü bakıcılık yapmak zorundayım. | Open Subtitles | ...لكن الآن، علاقتى المستقبيلّة، خطبتى زواجى، وأطفالى، وأحفادى كلّهم أبيدوا لأنّ علىّ أن أجلس مع رضيع |
Nino Valencia ile ilişkim seni ilgilendiriyor. | Open Subtitles | مايثير إهتمامك علاقتى . "مع" نينو فالينسيا |
Kocamla fiziksel ilişkim kalbindeki rahatsızlık sebebiyle... biraz azalmıştı. | Open Subtitles | علاقتى الجسدية مع .... زوجى كانت فاترة جزئياً , بسبب حالة قلبة |
Joan ile ilişkim nasıl tahmin oyunu haline geldi? | Open Subtitles | كيف علاقتى مع جون اصبحت لعبة تخمين ؟ |
Benim babamla olan ilişkim seni alakadar etmez. | Open Subtitles | لا , علاقتى مع والدى فعلا ليست من شأنك |
Phillip hakkında korkunç şeyler anlattılar ve bana dediler ki... onunla ilişkim olduğu için devletin gözünde "çok değerli" biriymişim. | Open Subtitles | " ببضعة تفاصيل قذرة عن "فيليب .... وأخبرنى بأن علاقتى معة جعلتني "شيء ثمين" إليهم |
Size bir şey diyeyim mi? Hâlâ yargılanıyorum. Orada oturmuş bana ailemle olan ilişkimi mi soruyorsunuz? | Open Subtitles | لكن دعنى أخبرك بشىء ما ، لا يزال يُحكَم علىّ بلونى و أنت لا تزال تسألنى عن علاقتى بوالدىّ ؟ |
Daisy'yle olan ilişkimi öğrenirdiniz. | Open Subtitles | يمكن ان يشير الىً وانت اكتشفت علاقتى بدايزى. |
Molly Woods'la olan ilişkimi merak etme sen sadece onu ve polisi bul. | Open Subtitles | لا تقلقى بشأن علاقتى مع مولى وودز فقط جديها هى وذلك الشرطى |
İşte bu yüzden daha en başındayken senden ayrıldım. | Open Subtitles | أترى، هذا هو السبب الرئيسى لقطع علاقتى بك |
Beş saat kadar önce erkek arkadaşımdan ayrıldım. | Open Subtitles | أنا انهيت علاقتى مع صديقى منذ خمس ساعات فقط |
Seni temin ederim, rahip Tanrı'yla aram iyidir sen bir dua yaz yeter, hava düzelebilir. | Open Subtitles | أؤكد لك , بسبب علاقتى الحميمة .... مع الله إذا كتبت صلاة جيدة ... |
Bu metafor, Sue'yla ilişkime daha uygun asker ve haydut arasındaki ilişkiye. | Open Subtitles | ولقد انطبق هذا الكلام على علاقتى معها الصداقة بين قاطع الطريق والشرطى |
Seninle bir ilişkimin olması seninle her yere geleceğim anlamına mı geliyor? | Open Subtitles | هل علاقتى معك تعنى انا نستطيع الذهاب معا لرحله فى اى مكان؟ |