Ama asıl peşinde olduğu, işaretini tüm dünyada bırakmak.. | Open Subtitles | لكن طموحه لشيء ما أيضاً يريد علامته ان تكون بمختلف أنحاء العالم |
Ve bununla tüm şehre işaretini bırakıp gösteriş yapıyor. | Open Subtitles | ثمّ يتباهى بها بأنحاء المدينة، تاركاً علامته لنراها. |
Tatlım, bu sadece ilerde çok fazla vicodin* alacağımızın işareti. | Open Subtitles | حبيبي ، الشيء الوحيد الذي هذا علامته هو أننا سنحصل على الكثير من الفيكودين. |
Bana potansiyel avcı olduğumu söylemişti. Bu nedenle işareti görebiliyorum. | Open Subtitles | أخبرني أنّي صيّاد محتمل، ولهذا رأيتُ علامته. |
Benim burcum. | Open Subtitles | تلك علامته |
O bıçakla kendimi ondan ve damgasından azat ettim. | Open Subtitles | بهذا السكين خلصت نفسي منه ومن علامته اللعينة |
Ama yine de, imparatorun başının arkasına kazılı bu işaret benimle. | Open Subtitles | على الرغم من انني قد رأيت علامته منقوشة على الجزء الخلفي من رأس الامبراطور. |
İşaretleri bu! | Open Subtitles | ! علامته |
Sırtıma işaretini damgalayıp artık onun kölesi olduğumu söyledi. | Open Subtitles | لقد رسموا علامته على ظهري، وقالوا بأنّي عبداً له. |
O zaman kadını öldürdükten sonra neden işaretini bıraktı? | Open Subtitles | إذن ، فلماذا قام بوضع علامته بعدما قتل السيدة ؟ |
Öyle sanıyorum ki bir günah çıkarma kabinine işaretini bıraktı. | Open Subtitles | -ترك علامته -كما أظن على باب غرفة اعتراف |
Bilmiyorum, ama işaretini bırakmış. | Open Subtitles | لا أعلم .. ولكنه ترك علامته |
Onun işaretini taşıyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تحمل علامته الآن. |
Ama sonra işaretini gördün. | Open Subtitles | -عندئدٍ رأيت علامته |
Karanlık İşaret Harry! Bu onun işareti. | Open Subtitles | إنها علامته |
Onun işareti üzerinizde! | Open Subtitles | علامته عليك! |
Benim burcum. | Open Subtitles | تلك علامته |
O bıçakla kendimi ondan ve damgasından azat ettim. | Open Subtitles | بهذا السكين خلصت نفسي منه ومن علامته اللعينة |
Eğer görmek istersek, bu üzerimize koyduğu işaret. | Open Subtitles | لقد نقش علامته علينا جميعا اذا استسلمنا له سنراها |