Ve çorap konusuna gelince, rakun pisliğine bastıktan sonra onu oraya astım. | Open Subtitles | اما الجوري , حسنا , لقد علقته بعد ان علقت في فخ راكون |
Onu yukarı astım. Çünkü, misafirlerle konuşmaya gönülsüzüm. | Open Subtitles | علقته لأنني متردد من التحدث مع الضيوف |
Onu salondaki dolabın içindeki vizon kürkünün yanındaki altın rengi elbise çantasına astım. | Open Subtitles | "علقته كيس الملابس في خزانة الردهة بجانب فرو المِنك." |
Dün astığım "Çalışmayı durdur" emrini gördüğünüzü sanıyorum. | Open Subtitles | اتوقع انك رأيت امر ايقاف البناء علقته هنا البارحة |
Caleb için astığım iç etek gibi. | Open Subtitles | مثل الثوب النسائي .(الذي علقته (لكالب |
O bir süs. Tıpkı duvarlarıma astığın bu saçmalıklar gibi. | Open Subtitles | إنها زينة مثل هذا الهراء الذي علقته على جدراني |
- Banyoya astım. | Open Subtitles | أنا علقته في الحمام. |
- Yani görsel ikizinin vurduğu ilk adam var ya, hani baş aşağı astığın? | Open Subtitles | - إذًا - الشخص الأول الضي قتله توأمك الشرير رجل جريمة السطو، الذي علقته رأسًا على عقب |