"علقته" - Translation from Arabic to Turkish

    • astım
        
    • astığım
        
    • astığın
        
    Ve çorap konusuna gelince, rakun pisliğine bastıktan sonra onu oraya astım. Open Subtitles اما الجوري , حسنا , لقد علقته بعد ان علقت في فخ راكون
    Onu yukarı astım. Çünkü, misafirlerle konuşmaya gönülsüzüm. Open Subtitles علقته لأنني متردد من التحدث مع الضيوف
    Onu salondaki dolabın içindeki vizon kürkünün yanındaki altın rengi elbise çantasına astım. Open Subtitles "علقته كيس الملابس في خزانة الردهة بجانب فرو المِنك."
    Dün astığım "Çalışmayı durdur" emrini gördüğünüzü sanıyorum. Open Subtitles اتوقع انك رأيت امر ايقاف البناء علقته هنا البارحة
    Caleb için astığım iç etek gibi. Open Subtitles مثل الثوب النسائي .(الذي علقته (لكالب
    O bir süs. Tıpkı duvarlarıma astığın bu saçmalıklar gibi. Open Subtitles إنها زينة مثل هذا الهراء الذي علقته على جدراني
    - Banyoya astım. Open Subtitles أنا علقته في الحمام.
    - Yani görsel ikizinin vurduğu ilk adam var ya, hani baş aşağı astığın? Open Subtitles - إذًا - الشخص الأول الضي قتله توأمك الشرير رجل جريمة السطو، الذي علقته رأسًا على عقب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more