"علمته كيف" - Translation from Arabic to Turkish

    • öğrettim
        
    • öğrettin
        
    Ona düşman bölgesinde hareket etmek için nasıl kendine yeterli olunacağını öğrettim. Open Subtitles أنا علمته كيف يكون مكتفيا ذاتيا للعمل في أراضي العدو
    Ona terliklerimi getirmeyi öğrettim ve benim için kardeş gibiydi. Open Subtitles و علمته كيف يحضر لي شبشبي أعني أنه كان مثل أخي
    Ona atardamarı kesmeden damarlarını kesmeyi öğrettim. Open Subtitles لقد علمته كيف يقطع أوردته ويتجنب الشريان
    Ona konuşmayı öğrettim. Artık konuşabiliyor. Open Subtitles لقد علمته كيف يتحدث يمكنه التحدث الآن
    Hayır, ona bu kadar bağımsız olmayı sen öğrettin. Open Subtitles لا ، أنت من علمته كيف يكون رجلاً مستقلاً للغاية
    Sen de onunla vakit geçirip tamir öğrettin. Open Subtitles و قضيت معه وقتاً و علمته كيف يصلح الأشياء
    Falsolu top atmayı öğrettim. Open Subtitles علمته كيف يلقي حلزونةً في الماء
    Ona sözlü olarak kadınları baştan çıkarmayı öğrettim, Open Subtitles علمته كيف يغوي الفتيات لفظيًا. وبعدها...
    - Top oynamaya ben götürdüm, ayakkabısını bağlamayı ben öğrettim, her şeyi yaptım... Open Subtitles ـ علمته كيف يربط أحذيته
    Ve ben ona bunların hepsini nasıl kapatacağını öğrettim Pete gibi süper asker olma hayalini yaşayabilsin diye. Open Subtitles وأنا علمته كيف يزيل كل ذلك حتى يستطيع عيش الحلم بأن يكون جندي رفيع كـ (بيت)
    Nasıl dövüşüleceğini öğrettim ve ona öz güven verdim. Open Subtitles علمته كيف يقاتل أعطيته الثقة
    Ona nasıl düşüneceğini öğrettim. Open Subtitles علمته كيف يفكر
    O tür mağaralardan nasıl kaçacağını ona sen öğrettin. Open Subtitles علمته كيف يخرج من أماكن مثل هذا الكهف
    Pisliğin tekisin. Hata sende. Oynamayı ona Beyrut'ta sen öğrettin. Open Subtitles انت علمته كيف يلعب اللعبة في بيروت.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more