Söylenti doğru değilmiş. Elbette, sen bunu önceden biliyordun, değil mi? | Open Subtitles | اتضح ان الاشاعة زائفة لاحقا لقد علمتي بهذا,اليس كذلك؟ |
Şüpheli olacağını biliyordun, ve röntgen isteyeceğimizi de. | Open Subtitles | لقد علمتي أنكِ ستكونين مشتبهاً بك وعلمتي أننا سنطلب صورة إشعاعية |
Susan, bunların burada olduklarını nasıl bildin? | Open Subtitles | سوسان , كيف علمتي بوجود هذه الاشياء هنا؟ |
- Burada olduğumu nereden bildin? | Open Subtitles | وكيف علمتي بأنني هنا؟ جاك وأليكس إتصلا بي |
Sonra da, hırsızların parayı nereye sakladığını öğrendin. | Open Subtitles | ثم علمتي المكان الذي خبأ فيه اللصوص المال |
Anne, o pikabı gördüğünde onun olduğunu nasıl anladın? | Open Subtitles | أمي, كيف علمتي بأنه كان له بأنه أعطاني ذلك المُسجِل؟ |
Sonra paranın nerede saklandığını öğrendiniz. | Open Subtitles | ثم علمتي المكان الذي خبأ فيه اللصوص المال |
Çünkü sevdiğin insanları tehlikeye atabileceğini biliyordun. | Open Subtitles | لأنك علمتي بأنه سيضع الناس في خطر أنا أتفهم ذلك الكتمان على سر لهذا السبب |
Peki nereden biliyordun? | Open Subtitles | هل كنتي تعلمين بأنها ستمطر؟ كيف علمتي بذلك؟ |
Ürünün hatalı olduğunu biliyordun fakat kimseye söylemedin ve o e-mail ile ilgi hikayeyi uydurdun çünkü... uyuşturucu problemin var. | Open Subtitles | تقولين أنكي علمتي مشكلة العطر لكن لم تخبري أحداً و أنك أصطنعت قصة الإيميل هذه لأنك مدمنة مخدرات |
Sandy'i ne kadar çok istediğimi biliyordun. | Open Subtitles | انتي علمتي كم اردت بشده ان اكون اودي دور ساندلي |
Gözlerinin sevimli olduğunu nereden bildin? | Open Subtitles | كيف علمتي أن لديه عينان فريدتان |
Onun adı Michelle ve nereden bildin? | Open Subtitles | اسمها ميشيل ، وكيف علمتي بذلك ؟ |
- Gotik bir garson olduğunu nereden bildin? | Open Subtitles | كيف علمتي بأنه كان هنالك نادله قوطيه؟ |
Hayır, atmadın. Nereden bildin? | Open Subtitles | كلأ،أنتي تعلمين، كيف علمتي بالأمر؟ |
Cha Eun Sang'ın bizim evde yaşadığını nereden öğrendin? | Open Subtitles | كيف علمتي ان تشا اوون سانغ كانت في بيتنا |
Peki öpücüğünden, dudaklarının tadı dışında ne öğrendin? | Open Subtitles | وماذا علمتي من القبلة غير المذاق الرائع لشفتيها |
Ya da başına gelenleri tesadüfen mi öğrendin? | Open Subtitles | أو أنك قد علمتي ماذا حدث لكِ بالصدفة ؟ |
Babamın hayatının aşkı olduğunu nasıl anladın? | Open Subtitles | كيف علمتي ان ابي هو المختار? |
Nasıl doğduğumu Bay Moray'in eşine söylemişsiniz, nereden öğrendiniz? | Open Subtitles | عندما ولدت أخبرتي زوجة السيد موراي ولكن كيف علمتي ؟ |
Hala yanlış alarm olduğunu nasıl bildiğini anlamadım. | Open Subtitles | أنا لم أفهم كيف علمتي بأنه كان إنقباضا خاطئا أترين أية أطفال؟ |
bilseydin gitmeyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | وكنت اعرف أنك لن تدهبي إذا علمتي بالأمر |
Clark'ın kör olduğunu öğrenince bir gazeteci olarak iç güdülerinizi uyandırmadığını söylemeyin sakın. | Open Subtitles | أخبريني أن هذا لا يفتح شهيتك كصحفية عندما علمتي بشأن أصابت كلارك بالعمى |
Peşinde olduğunu biliyordunuz bu yüzden önceki gece onu pusuya düşürdünüz. | Open Subtitles | علمتي أنه يراقبك ، لذا خططتي للإيقاع به في الليلة الماضية |
Başkan Yardımcısı'nın yeğenimi, babama vereceğinden haberin var mı? - Evet. | Open Subtitles | هل علمتي بشأن خطة نائب الرئيس بتسليم إبن أخي إلي أبي؟ |
Görünmez olmayı babama öğrettin mi? | Open Subtitles | هل علمتي أبي كيف يكون غير مرئي؟ |
Bizim evin tamamının onların sahildeki evlerinin oturma odasına Uyabileceğini biliyor muydun? | Open Subtitles | هل علمتي أن بأمكانك توفيق المنزل كله بداخل غرفه معيشتهم في ذلك المكان على الشاطئ ؟ |
Benim hakkımda öyle şeyler var ki, onları bir bilsen çok iğrenirsin. | Open Subtitles | هناك أشياء عني اذا علمتي بها ستكوني مشمئزة جداً |