Sen tasarıya destek çık, ben de halka açık duruşmadan vazgeçeyim. | Open Subtitles | توافق على دعم قانون سى. ايه. بى ولن أعقد جلسات علنية |
Bizim görüşümüz İfade Özgürlüğü gerekçesi ile... bu belgelerin halka açık olmasıdır. | Open Subtitles | حجتنا لجعل هذه الوثائق علنية تقعُ بشكل أساسي على أرضيّة التعديلات الاولية. |
Bu ilk duruşma. halka açık olmalı. | Open Subtitles | انها لجنة سماعية من المفترض أن تكون علنية |
"Geri döndüm" yazılı mektupta Zodiac halka karşı aleni bir tehditte bulunmadı. | Open Subtitles | زودياك لم يطلق تهديدات علنية ضد المواطنين |
Bu adam mahkemenizde ifade verecek. Kamuya açık bir mahkemede. | Open Subtitles | هذا الرجل سوف يشهد في محاكمتك محاكمة علنية |
Mahkeme kayıtları halka açıktır... | Open Subtitles | سجلات المحكمة علنية |
Eğer mahkûm senin gözetiminde kaçarsa ne kadar aptal olduğunu göstermek için seni halka açık mahkemede yargılayacağım. | Open Subtitles | لو هرب هذا السجين منك سوف اجعلك تشهد في محكمة علنية عن كيف استطاع ان يضحك عليك |
Artık, halka açık kayıtların, Neden halka açık olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف الآن لماذا السجلات العلنية هي علنية |
Sırf siz insanları güvende tutamıyorsunuz diye müvekkilimin halka açık duruşma hakkında vaz mı geçmesini istiyorsunuz? | Open Subtitles | أتريدين من موكلي التنازل عن حقه بمحاكمة علنية لأنكم لا تستطيعون حماية الأفراد؟ |
Suçlamalarının halka açık olduğunu duydum, yani izlemeye gelenler olabilir. | Open Subtitles | لقد سمعت بأن تهمه سوف تصبح علنية لذلك أن أتوقع أنه سيأتي الكثير من المشاهدين |
halka açık dava esnasında Parrish adamı öldürmekle tehdit etmiş. | Open Subtitles | الآن، أثناء شهادةِ، مُهدّد Parr تقريباً لقَتْل هذا الرجلِ في محكمة علنية. |
Yalnızca elebaşlarını hedef alan halka açık yargılama ve infaz. | Open Subtitles | محاكمات علنية وشنق عشرات من الزعماء |
Bu halka açık bir duruşma. | Open Subtitles | هذه محاكمه علنية. |
Duruşma halka açık olmalı. | Open Subtitles | نحنُ بحاجة لمحاكمة علنية |
Büyük halka açık duruşmalara girerdim. | Open Subtitles | في محاكمات علنية ضخمة. |
Fakat şimdi halka açık olduklarını söyledin. | Open Subtitles | ولكنك قلت للتو أنها علنية. |
Öyle ki, sahada gizli ya da aleni bir görevi yerine getirirken üstesinde gelemeyecekleri hiçbir limit ya da engel yoktur. | Open Subtitles | هذا حتى لا تكون هناك قيود أو العقبات التي لا يمكن التغلب عليها عندما تنفذ غطائك السري او مهمة علنية في الميدان |
Hem şu anda aleni bir skandal prensin seninle arasına mesafe koymasına sebep olabilir. | Open Subtitles | والآن، فضيحة علنية يمكن أن تجعل الأمير ينأى بنفسه عنك |
Şu anda kesinlikle açık bir konuşma gerçekleştiriyoruz ve pek çok insan gibi, bu zor ama önemli tartışmadan kaçmadığımızı görmek bize cesaret veriyor. | TED | هناك بالتأكيد مناقشة علنية تحدث الآن، ومثل كثير من الناس، نحن سعداء بأن هناك انسحاب أقل من هذا الحوار الصعب ولكن المهم. |
- Mahkemeler halka açıktır, Bay Cahill. | Open Subtitles | " دعوى قضائية علنية يا سيد " كاهيل |