"على ألا" - Translation from Arabic to Turkish

    • için
        
    • emin
        
    • konusunda
        
    Böyle olmaması için tüm sahip olduğumuz gücü kullanacağımıza emin olabilirsin. Open Subtitles حسنا، سنبذل كل ما فى طاقتنا لنحرص على ألا يحدث هذا
    Bunca zamandır bunu beni senden almalarına engel olmak için yaptığını sanıyordum. Open Subtitles طوال هذا الوقت ظننتُ أنّك تفعل هذا لتحرّص على ألا يأخذوني منك
    Ben de seninle geliyorum. Başka dans yapmanı önlemek için. Open Subtitles سآتي معكَ لأحرصَ على ألا تُفسدَ الامور أكثرَ مِن هذا
    Hemen havaalanına gidin, ve bu sefer kaçmadığından emin olun. Open Subtitles . ؟ اذهبإلىالمطار, و احرص على ألا يهرب هذه المرة
    Adamlarım senin Peçeli tarafından efsunlu bölgede yakalanmadığından emin olmalıydılar. Open Subtitles جنودي كانوا يعملون على ألا يأسرك الظلامي في المكان المسحور
    Hiçbir zaman o kadar yakın olmayacağımız konusunda... - ...anlaşmaya ne dersin? Open Subtitles مارأيك في ان نتفق على ألا نقترب من بعضنا إلى هذه الدرجة؟
    Aynı zamanda değerlendirildiler ve değerlendimeyi yapan uzmanlar sessiz dilde tepki vermeme konusunda eğitildiler ve böyle gözüküyorlardı. TED وتم الحكم عليهم، والحكام مدربون على ألا يظهروا أي أفعال غير لفظية فكانوا يظهرون هكذا، تخيل
    Aslında bütün toplumun kız olmamak için yetiştirildiğini düşünüyorum. TED أعتقد أن العالم بأكمله قد تربي أساسًا على ألا يكون فتاه
    Hayır, bunların hiçbirisini üstümüze almamak için eğitim aldık. Open Subtitles كلا. لقد تَدَرَّبتُ على ألا آخُذَ أياً مِن ذلكَ على نَحوٍ شَخصي
    Sadece geri kalan bizleri öldürtmeyeceğinden emin olmak için planının ne olduğunu bilmek istiyorum. Open Subtitles لكنني أُريدُ أن أحرصَ على ألا يُقتلَ بقيتُنا و أُريدُ أن أعرفَ ما هيَ خِطتُك
    -Sevgiline arkadaşlık etmek için. Küçük bir köpeği olan seksi bir kadın onu senden çalmasın diye? Open Subtitles لمصاحبة حبيبك حرصاً على ألا تسرقه إمرأة أخرى
    Tapuda adınızın geçmemesi için özellikle çok dikkatli davranılmış. Open Subtitles كانت حريصة على ألا يكتب السند بإسمك ماذا؟
    Bundan emin olmak için her zaman yanında olacağım, ve bu da emin olmamı sağlayacak bir şey. Open Subtitles سأكون هنا طوال الوقت كي أحرص على ألا تموت لذا هذه المعدات هنا
    İşini doğru yaptığından emin olun. Henüz acemi. Open Subtitles احرصا على ألا يتم خداعه فهو لا يزال مبتدئاً
    Annelerimizin değil de bizim seçtiğimizden bir emin olabilsem. Sen "anneyi suçlama saplantısı" yaşıyorsun. Open Subtitles في طريقي إلى هنا، كنت في مزاج جيد، وعاقدة العزم على ألا أبكي، أو أتأثر على الإطلاق
    Afrika güneşinin tadını çıkartamayacağından emin olabilirsiniz.Siz bu işi bana bırakın. Open Subtitles سأحرص على ألا يستمتع بالشمس الإفريقية. دعه لي
    Mağaraya dönmeyeceğin konusunda anlaşmıştık. Open Subtitles إعتقدت أننا إتفقنا على ألا تعود إلى الكهوف
    Cep telefonu almamak konusunda anlaştığımızı sanıyordum. Open Subtitles ظننت أننا متفقان على ألا نحضر لها هاتفاً خلوياً
    Başka askeri-ekonomik rakibe asla izin vermememiz konusunda sen de aynı fikirdeydin. Open Subtitles ..وقد وافقت على ألا نسمح أبدا لأي منافس عسكري أو إقتصادي بأن يقف ضدنا مرة أخرى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more