Bunu yapmak zorunda olmadığım için her gün Tanrıya şükrediyorum. | Open Subtitles | أحمد الله كل يوم على أنني لم أعد مضطراً لهذا |
Burada kaldığım için hiç pişman değilim. Pekçok hayat kurtardım. | Open Subtitles | لا أندم على أنني بقيت، فقد أنقذنا الكثير من الأرواح |
Beni onlara poker ve kumarı çok seven bir kuzeni olarak tanıştırdı. | Open Subtitles | ستقدمني على أنني نسيبها المغترب الذي يعشق المقامرة ويود أن يتعلم البوكر |
I.Q. 'mu biliyordum çünkü zeki birisi olarak tanımlanmıştım ve çocukluğumda ileri zekalı olarak bilinirdim. | TED | وكنت على علم بدرجة ذكائي، لأنه تم تحديد درجتي على أنني من الأذكياء وكانوا يلقون علي لقب الموهوبة وانا طفله |
Eski mezunlar derneği yöneticisi olarak babasıyla konuşurken ne kadar gülünç halde olduğumu görmeliydin. | Open Subtitles | أجل, تعين عليك سماع كم كان سخيف الحديث مع والدها عن طريق الهاتف أتظاهر على أنني من خريجي الجامعة الغير مشروعة |
Hangi yasa sana evli olduğumu söyleyebilir ki? | Open Subtitles | ماهو الدليل القانوني على أنني متزوجة ؟ |
Yahudiliğinden utanan ve Nazileri savunup kendi insanlarını küçümseyen biri olduğum düşünüldüğünden hakarete uğradım. | Open Subtitles | فلقد تمت مهاجمتي على أنني يهودية كارهة لذاتها, ومدافعة عن النازية وتحتقر قومها |
Bana aşağılık mışım gibi davranmak senin için önemli mi? | Open Subtitles | هل من المهم لك أن تعامليني على أنني شخصٌ حقير؟ |
Lindsay ondan ayrıldığım için gerçekten çok üzgün. | Open Subtitles | لينزي مكتئبه جداً على أنني قطعت علاقتي بها |
Sence bir gün avukat olmadığım için pişman olur muyum? | Open Subtitles | أتظنين أنني سوف أستيقظ يوماً ما وأندم على أنني لم أصُبح مُحامية ؟ |
Muhtemelen benim için yan kapıda yaşayan yaşlı Bay Quagmire diye düşünmüşsündür... bir çok kere engellerle karşılaştım... bir çok şey öğrendim ve sana şunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | ربما تفكرين بي على أنني السيد كواقماير العجوز بجانب منزلنا لكن .. أنا موجود في الحي منذ مدة و تعلمت بعض الأشياء |
Kendini bilen bir fahişe olmadığım için minnettarım. | Open Subtitles | أنا شاكرة على أنني لا يجب أن أكون عاهرة لكي أكون واثقة من نفسي |
Ve bu tüm süreç boyunca çokça öğrendiğim diğer şeylerden biri de, geçen yıl Google'ın beni dünyadaki en parlak genç beyinlerden biri olarak adlandırması. | TED | هناك شيء آخر مهم جدا تعلمته من خلال كل هذا المسار، في العام الماضي صنفتني شركة غوغل على أنني أحد ألمع العقول الشابة في العالم. |
Bunun anlamı, ben sadece bir aptal mıyım yoksa onun emirlerine kasıtlı olarak mı karşı geldim? | Open Subtitles | هذا يدل على أنني أحمق أم أنا أعصي أوامره بتعمد؟ |
O zaman neden kendimi Tanrı'nın insana dönüşümü olarak saymayayım? | Open Subtitles | فلماذا لا يمكنني أن أعتبر نفسي على أنني اله قد تحول الى بشر ؟ |
Senin de bir gün beni Annie değil de, ben olarak sevmeni umuyorum. | Open Subtitles | لأنني أحبك كثيرا و أتمنى أن يوما ما تحبيني على أنني أنا و ليس آني |
Beni bir "arkadaş" olarak tanıştırdığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق بأنكِ قدَّمتني لها على أنني صديق فحسب |
İnsanlar senin yeğenin olduğumu düşünüyorlardı. | Open Subtitles | اعتاد الناس الظن على أنني إبن أخيك. |
Biri bana onun düşmanı olduğumu söylerse bu Bunnojo'nun kardeşi, Hyoma olmalıdır. | Open Subtitles | إذا كان هنالك من بنظر إلي على أنني عدوه (من المُفتَرض أن يكون أخاه (هاوما |
Bunca yıl bekâr olduğum için, Stan anneme eşcinsel olduğumu söyleyip duruyordu. | Open Subtitles | فترة السنوات السابقة وأنا عازب ستان) يقول لأمي على أنني شاذ) |
Sözümü tutabildiğim ve bugüne şahitlik etmek adına hala hayatta olduğum için Tanrı'ya ve meleklerine şükranlarımı sunarım. | Open Subtitles | وأشكر الرب وملائكته على أنني أوفيت بكلمتي وعلى أنني ما زلت حياً لأشهد هذا اليوم |
Güzel ve ünlü olduğum için minnettarım. | Open Subtitles | أنا شاكرة على أنني جذابة ومشهورة |