Belki, ama bu çocuk bir aktris olmak için çok fazla çekingen! | Open Subtitles | ربما. لكن هذه الطفلة جبانه جداً على أن تكون ممثله |
Şöhretli Buz Kamyonlu Katil'imiz hakkında bildiklerimden... - ...emin olmak için. | Open Subtitles | وأحرص على أن تكون أدلّتي واضحة حول قاتل شاحنة الثلج سيء السمعة |
Sen de risk alıp sınırları zorluyorsun. Ama iyi olmak için yetiştirildin. | Open Subtitles | وأنت تفضل الموت على أن تكون عادياً لذا تخاطر وتغامر |
Telefon çalınca, ofisle konuşacağız ve onlara senin müdür olmayı kabul ettiğini söyleyeceğiz. | Open Subtitles | عندما يتصل سنتحدث معه من المكتب سأخبره بأنك وافقت على أن تكون الرئيس |
Dr. Hahn bizim kardiyotorasik cerrahi bölümümüzün şefi olmayı kabul etti. | Open Subtitles | وافقت الدّكتورة هان على أن تكون الرئيسة الجديدة للجراحة القلبية الصدرية |
Vokal sen mi olacaksın? | Open Subtitles | كنت تعتقد انك ستعمل على أن تكون المغني الرئيسي؟ |
Amanda, bu senin gecen, ben de mükemmel olması için her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | أماندا, هذه ليلتك وسأفعل كل ما في استطاعتي للمساعدة على أن تكون مثاليه |
Korkma peder. Hazır olman için her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | لا تقلق يا أبتاه سأفعل كل ما أستطيع لتساعدك على أن تكون جاهز. |
Bilirsin, şehirdeki tek oyuncu olmak için yaptın. | Open Subtitles | أنت تعلم .. أعتدت على أن تكون اللعبة الوحيدة في المدينة |
Gerçek biri olmak için fazla mükemmel. | Open Subtitles | إنها مثالية بإفراط على أن تكون شخصًا حقيقيًا. |
Daha fazlası olmak için potansiyelin var. | Open Subtitles | لديك القدرة على أن تكون أكثر من ذلك بكثير. |
Dişçi olmak için baya genç gösteriyorsun. | Open Subtitles | تبدو صغيراً على أن تكون طبيباً |
Doktor olmak için çok gençsin. | Open Subtitles | أنت صغير جداً على أن تكون طبيباً |
Hippi olmak için çok yaşlısın Harvey Milk. | Open Subtitles | أنت كبير جدا على أن تكون "خنفوسا "حركة شبابية بدأت فى الولايات المتحدة فى الستينات |
Bir felaketi önlemek için aracı olmayı kabul edeceğinizi umuyorum. | Open Subtitles | و آمل أن توافق على أن تكون كوسيط لتجنب الكارثه |
Peki, dinle, Ben... artık arkadaşlarınla olmayı babanla olmaya tercih ettiğin yaşlara geldiğini biliyorum. | Open Subtitles | حسناً, استمع أعرف أنك وصلت إلى هذا العمر حيث تفضل أن تكون مع أصدقاءك على أن تكون مع أبيك |
Bir daha söylesene, neden nedime olmayı kabul etmiştin? | Open Subtitles | إذاً، أخبرني مرة ثانية لماذا وافقت على أن تكون الجارية الشرفية؟ |
İyi olacaksın Cooper. | Open Subtitles | وستعمل على أن تكون أنت على ما يرام، كوبر. |
Ama olacaksın. Yakın bir zamanda bunu ben sağlayacağım. | Open Subtitles | ستكون مستعدًا، سأحرص على أن تكون مستعدًّا عمّا قريب. |
Yarışma dış dünyaya gidecek görevlimiz olması için aranızdan en yetenekli olanı belirleyecek. | Open Subtitles | هذه المنافسات ستحدد ...من منكن الأقدر على أن تكون رسولتنا... إلى العالم الخارجي |
Kızı olması için adam çok genç kız da çok büyük. | Open Subtitles | إنه شاب جداً وهي كبيرة على أن تكون إبنته |
Doğru tarafta olman için Tanrı'ya dua ediyorum. | Open Subtitles | إني أصلي لله فقط على أن تكون على الجانب الخيّر |