Böyle aniden söylediğim için kusura bakma ama burası çok dar. | Open Subtitles | آسف على إخبارك بهذا فجأة، لكن هذه المساكن ضيقة. |
Başkan Hanım, bunu söylediğim için çok üzgünüm fakat... | Open Subtitles | سيدتي الرئيسة، آسف على إخبارك بهذا.. |
Bunu söylediğim için çok üzgünüm ama dün gece Bey Leonard Attwell oldukça ciddi bir olaya karışmış. | Open Subtitles | آسفة على إخبارك هذا ولكن البارحة... تورط السيد "ليونارد اتوول" فى حادث خطير جدا |
- Onunla konuşman gerekiyor. Jack'in nerede olduğunu söylemesini sağlamalısın. | Open Subtitles | أريد منك أن تتحدث معه احمله على إخبارك بمكان (جاك) |
Onunla konuşman gerekiyor. Jack'in nerede olduğunu söylemesini sağlamalısın. | Open Subtitles | أريد منك أن تتحدث معه احمله على إخبارك بمكان (جاك) |
Sertifika aldığımızda bunu söylediğin için sağ ol. | Open Subtitles | حسنا شكرا على إخبارك لى بالتالى سيتم تسجيلنا |
Bunun kim olduğunu söyleyemeyebilirim. | Open Subtitles | لست متأكدة بأنني سأكون قادرة على إخبارك بمن كان هذا الشخص |
Bunu sana söylediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | آسفٌ على إخبارك |
Bunu söylediğim için üzgünüm, Lourdes... | Open Subtitles | أنا آسف على إخبارك |
Ha, ona baban olduğumu söylediğin için de sağ ol. | Open Subtitles | شكراً على إخبارك له بأني أبوكِ |
Bunu söylediğin için çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لك على إخبارك لي بذلك |
Ama bunu sana bu gece söyleyemezsem bir daha söyleyemeyebilirim. | Open Subtitles | لكنإنلم أخبركَبذلكالليلة.. ربما لن أكونَ قادرة أبداً على إخبارك. |
Ama bunu sana bu gece söyleyemezsem bir daha söyleyemeyebilirim. | Open Subtitles | " .. لكن إن لم أخبركَ بذلك الليلة" ربما لن أكونَ قادرة أبداً على إخبارك" |