Narkotikteki bazı dostlarınla konuşup Onu bulmama yardım edebilir misin? | Open Subtitles | كنت آمل أن تستخدم بعض معارفك في إدارة مكافحة المخدرات لمساعدتي على إيجاده |
Onu bulmama yardım edeceğini umuyordum. | Open Subtitles | كنت أمل بأن تساعدني على إيجاده |
Onu ölümden döndürebildiğine göre sanıyorum ki yerini de bulabilirsin. | Open Subtitles | وبما أنّك أعدته من الموت، فأظنّك قادرة على إيجاده. |
Onu ancak sen bulabilirsin. | Open Subtitles | أنتِ الوحيدة القادرة على إيجاده |
Şimdi, hâlâ onu bulmana yardım edebilirim, ama benim bildiğim şekilde yapmama izin verecek misin? | Open Subtitles | الاَن، لاأزال أستطيع مساعدتكِ على إيجاده لكن يجب عليكِ بأن تديعني على طريقتي |
O radar kapalıdır. Onu Bulmanıza yardımcı olması için Kitap hiçbir şey yok. | Open Subtitles | إنه خارج الرادار ، لا يوجد شيء . في الكتاب يساعد على إيجاده |
Eğer Onu bulmamıza yardım ederse Bay Denning, yasal harcamalar için ona yardım teklif edecek. | Open Subtitles | السيد " دينينج " مُستعد لتقديم مُساعدات بشأن نفقاتها القانونية إذا كانت مُستعدة لمُساعدتنا على إيجاده |
Onu bulmama yardım edebilir. | Open Subtitles | ستساعدني على إيجاده |
- O zaman Onu bulmama yardım edeceksin. | Open Subtitles | إذاً ستساعدني على إيجاده. |
Onu ancak sen bulabilirsin. | Open Subtitles | أنتِ الوحيدة القادرة على إيجاده |
Bilmiyorsun ama bulabilirsin. | Open Subtitles | أجل، لكنّك قادر على إيجاده. |
Hayır, tatlım, senin içinde bu hep vardı zaten. Ben sadece bulmana yardım ettim. | Open Subtitles | كلا، لطالما كان في جوهرك ساعدتك على إيجاده فحسب |
Eğer babasının adını bana söylersen, onu bulmana yardım edebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أساعدكِ على إيجاده إن أخبرتيني باسمه |
Bir hemşire Bulmanıza yardım eder. | Open Subtitles | ستساعدكِ الممرضة على إيجاده |